Sigorta şirket bir şekilde bunu karşılayacak. Onlara bunu söyle. | Open Subtitles | شركة التامين سوف تدفع لى على اية حال اخبرهم بذلك |
Sonra onlara kahvaltıya gideceğini ve soruşturmanın iyi ilerlediğini söyle. | Open Subtitles | اخبرهم انك ذاهب الى الفطور وان التحقيق يسير بشكل جيد |
Tamam, alışveriş merkezinin güvenliğine fotoğraflarını dağıtın. Müdahale etmemelerini söyle. | Open Subtitles | ارسل هذه الصورة لأمن السوق التجارى اخبرهم ألا يقتربوا منه |
Onlara bu sene kazandığın ödülleri anlat. | Open Subtitles | اخبرهم عن كل الجوائز التى كسبتها هذا العام |
O zaman kuyruğunuzu kıstırıp gidin ve aramızda istenmiyor olduğunuzu söyleyin. | Open Subtitles | حقا ؟ حسنا ,عد ادراجك و اخبرهم اننا لا نريدك معنا |
Gidip onlara yön vericim olmadığını ve katılamayacağımı söyleyeceğim. | Open Subtitles | سوف اذهب و اخبرهم انني ليس معي مساعد و لهذا لن استطيع ان اشارك بالسباق |
Komşu yetki alanlarına da ulaşmalısın biraz daha çok öğrenirsek onları bilgilendireceğimizi söyle. | Open Subtitles | عليك أن تستعين بالمناطق المجاورة اخبرهم أننا سنخبرهم بالمستجدات ما ان نعرف المزيد |
Onlarla özel olarak görüşmen gerektiğini onlara söylemen gereken bir şeyler olduğunu söyle. | Open Subtitles | اخبرهم بأنك تريد مقابلتهم بشكل فردي وان لديك شئ تريد ان تخبرهم اياه |
BF: Richard sen söyle, senin son senen. DH: Bu güzel bir proje Richard. | TED | باري فريدمان : ريتشارد .. ريتشارد اخبرهم انها سنتك الاخيرة دان هولزمان : انها تحتاج لاعداد كبير .. ريتشارد |
Onlara, kalanlara söyle. Kuşku duymasınlar. | Open Subtitles | اخبرهم الاخرون اوجدهم واخبرهم ان لايشكوا |
Yarın orada olacağını söyle. | Open Subtitles | اتصل بمكتبك و اخبرهم أنك ستكون هناك غداً عصراً |
Dostlarına söyle, fazla istemiyorum. Sadece yolumu bulacak kadar. | Open Subtitles | اخبرهم أنني لا أرغب بالكثير قطعة صغيرة من الكعكة فقط |
Onlara duvarcıları beklediğimizi söyle. Bir sonraki emre kadar daha başka birşey gönderemeyiz. | Open Subtitles | اخبرهم أننا ننتظر البنائين ولا نستطيع توصيل أيّ شيء حتى اشعار آخر |
Onun benim konuğum olduğunu söyle. | Open Subtitles | هناك تلك الفتاة ليزا فيلليني اخبرهم انها كانت ضيفة بمنزلي |
Bir sonraki emre kadar rahatsız edilmek istemediğini söyle. | Open Subtitles | اخبرهم انك لا تريد ازعاجا حتى تقوم باعطاء اوامر اخرى |
Yüzbaşı Pierce ve Yüzbaşı Forrest'ın yolda olduğunu söyle. | Open Subtitles | اخبرهم ان النقيبان بيرس وفورست سيوافونهم حالا |
Eğer Trent Seward'ı devirmek istiyorsan o yüce divana çık ve onlara bildiklerini anlat. | Open Subtitles | إذا كنت تريد النيل من ترينت سيورد اذهب إلى هيئة المحلفين و اخبرهم بالذي تعرفه |
Onlara biz kölelerin Romalıları yozlaşmış ve köhne bulduğumuzu söyleyin. | Open Subtitles | اخبرهم اننا العبيد نقول ان طريق الرومان ملئ بالفساد والموت |
İkisine de söyleyeceğim. | Open Subtitles | لذالك, قررت انني سوف اصارحهم سوف اخبرهم جميعهم |
Onlara ne yapacaklarını ya da nasıl yapacaklarını söylemedim. | TED | لم اكن اخبرهم ماذا يفعلون او كيف يفعلون |
Onlara her zaman bir baba ,bir dükkanım olduğunu söylerim.İyi bir insan olduğumu. | Open Subtitles | استطيع دوماً ان اخبرهم بأنني أب ، بأنه كان لدي متجري الخاص , بأنني شخص جيّد |
Çalıştığımız herifler bilmeyecek. Ben söylemem. | Open Subtitles | الرجال اللذين نعمل معهم لا يعرفون بالموضوع و انا لن اخبرهم ابدا |
Arabamla oturma odasına dalıp onlara söylemeliyim. | Open Subtitles | علي ان اقود سيارتي عبر غرفة الجلوس و اخبرهم |