2004 yılında nadir bulunan toplu karar eksikliğinde sivil itaatsizliğin sınırlarında vatandaşlar beni vali seçti. | TED | وثم، في عام 2004، في غياب الحكم الجماعي نادر الحدوث هذا القريب من العصيان المدني، اختارني السكان عمدة. |
Siyaset dünyasını ben seçmedim, siyaset dünyası beni seçti. | TED | لم أختر عالم السياسة: عالم السياسة اختارني. |
Ama hipnotize edebiliyorum, çünkü Tanrı bunu yapmam için beni seçti. | Open Subtitles | لكن يمكنني أن انوم مغناطيسيا لأن الله اختارني للقيام بعمله |
Beyaz Saray'ın kadınım diye beni seçtiğini düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد بأن البيت الابيض اختارني فقط لأني امرأة. |
Beni seç, beni seç! Korkunç bir hikâye biliyorum! | Open Subtitles | اوه , اختارني , اختارني لدي قصة مخيفة |
Bizim düğünümüzde de öyle görünmeyi seçti aslında. | Open Subtitles | عندما اختارني كان يحبني جداً .. وكنت أنا جميلة |
Onca adam içinden telgraf hattının inşası için beni seçti. | Open Subtitles | من بين كل المؤمنين ، هو اختارني كي ابني خط البرقية الكبير |
Bu hikaye için beni seçti | Open Subtitles | هل أنت متفاجئ لأنه اختارني من أجل القصة؟ |
Dur tahmin edeyim. Lanetini kullanması için beni seçti diye mi kızgınsın? | Open Subtitles | دعيني أخمّن، أنتِ غاضبة لأنّه اختارني لإلقاء لعنته؟ |
'Kişisel intikamları uğruna uzun zamandır beklettiği nefretle, '...bu pis iş için beni seçti. | Open Subtitles | ..اختارني لأداء هذا العمل القذر بدافع الإنتقام مني ملحوقا بكره يُكنّه لي منذ فترة طويلة |
Hayır, hayır, hayır. Beni o seçti. Bir yere gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لا لا لا لقد اختارني و لا يحق لي اختيار الرحيل |
Bugün o jüri odasında bulunan onca insan arasından beni seçti. | Open Subtitles | من ضمن كل الناس الذين كانوا في غرفة المحلفين ذلك اليوم، اختارني أنا لماذا؟ |
Sana bu mesajı iletmem için Bobo herkes içinden beni seçti. | Open Subtitles | من بين الجميع بوبو اختارني لاوصل لك رسالة |
Tanrı yargısının aracı olarak, şüphesiz ki beni seçti. | Open Subtitles | بلا ريب اختارني الرب لأكون السبب في تطبيق حكمه |
Sonra elçi geldi ve Elohim'in beni seçtiğini, kral olacağımı söyledi. | Open Subtitles | و من ثم ظهر النبي و... وقال لي ان الرب اختارني |
Beni tesadüfen seçtiğini kabul edin. | Open Subtitles | واجه الامر، لقد اختارني بالصدفة |
Beni seç, beni seç. | Open Subtitles | اختارني، اختارني. |
Beni seçin, size yalvarırım. | Open Subtitles | اختارني اتوسل إليك |
Öncelikle beni seçmiş olan bir adamın adını seçmek, inanılmaz özgür hissettiriyor. | TED | وقد كانت حريةً لا تصدق أن أختار اسم الرجل الذي اختارني أولاً. |
Yüzüğün beni seçmesinin sebebi bu işte. | Open Subtitles | لقد اختارني الخاتم لسبب، وهذا هو السبب. |
Martin de beni seçtiği zaman bir şeyleri kabullenmişti. | Open Subtitles | ولا تفكري أن (مارتن) لم يتنازل عندما اختارني |
Yüzük bende bir şey görmese beni seçmezdi dediler. | Open Subtitles | لقد قالوا بأن الخاتم الذي اختارني رأى شيئا |
Kral Ecbert hepinizin huzurunda anlaşmanın ana hatlarını belirlememi istedi. | Open Subtitles | الملك (ايكبرت) اختارني لأجلس أمامكم وأحدثكم عن إمكانية اتفاق |