Banyoya git dolabın arkasına saklan. | Open Subtitles | اذهب لغرفة النوم اختبأ خلف الدولاب. |
Ağaçların arkasına saklanıp saldırmak için bekliyor olmalı. | Open Subtitles | لابد انه اختبأ بين تلك الأخشاب وانتظر حتى يهجم |
Parayı uzun yıllar orada sakladı, rejimin sonunu bekliyor, mutlu yarınları iple çekiyor, parasını ikiye katlamaya hevesli. | Open Subtitles | اختبأ لها هناك لسنوات عديدة انتظار النظام لإنهاء نتطلع إلى مستقبل سعيد، حريصة على مضاعفة أمواله |
İlk saklandığı yere gittiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | هل تعتقـد انه عـآد الى المكان السابق الذي اختبأ به |
saklandı ve doğru kurbanları, doğru yeri ve zamanı bulana dek bekledi. | Open Subtitles | ،وكان صبوراً اختبأ وانتظر حتى يحصل على الضحايا المناسبين والوقت والمكان المناسب |
Evet, özel fotoğrafları başka yerde sakladığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | نعم، كنت تعتقد أن اختبأ تلك الصور الخاصة في مكان آخر؟ |
Yatak odasına saklanıyor, katil onu bulup vuruyor. | Open Subtitles | لقد اختبأ في غرفة النوم الرئيسية ثم وجده المجرم وأطلق النار عليه |
Birisi uçağın iniş takımına saklanmış veya biri kargo bölümüne saklanmış ve sonra onları donarak ölmüş olarak buluyorsun. | TED | شخص اختبأ في جهاز الهبوط للطائرة أو في قسم الأمتعة بالطائرة ، ثم تجدهم متجمدين حتى الموت. |
Hayır, yine git dolaba saklan diyecektim! | Open Subtitles | لا اختبأ في حجرة الامدادات |
İn, aşağıda saklan. | Open Subtitles | اختبأ بالأسفل هناك |
Masanın altına saklan. | Open Subtitles | اختبأ تحت الطاولة حالاً |
Ruslar'ı görürsem çalılıklara saklanıp, bir fare kadar sessiz olacağım. | Open Subtitles | إن لمحت روسياً فسوف اختبأ في الغابة كالفأر |
Yani katil, Adam'ın teknesinde saklanıp denize açılmasını beklemiş. | Open Subtitles | إذاً القاتل اختبأ في قارب آدم انتظر حتى يصبح آدم في عرض البحر |
Bu yüzden beni bu adaya sakladı. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في انه اختبأ لي في هذه الجزيرة. |
Merdivenin arkasına geçip cesedi sakladı. | Open Subtitles | وقد اختبأ ومعه الجثة هنا تحت السلم |
Korkunun üstesinden gelmek ve kötülüğü saklandığı yerde yok etmek için. | Open Subtitles | ... لكي نتغلب على الخوف وندمر الشر أينما اختبأ |
Senin hayatın, Ajan Coulson'ın kolayca kenara attığı ya da arkasına saklandığı tek hayat değil. | Open Subtitles | حياتك ليست الوحيدة التي رماها العميل (كولسون) جانبا أو اختبأ وراءها |
3 yıl, bir kadın olarak saklandı. | Open Subtitles | اختبأ بشكل صريح كامرأة في السنوات الثلاث الماضية |
Parayı sakladığını biliyoruz ve biz bulursak 10 ila 15 yıl ceza yersin. | Open Subtitles | انظروا، نحن نعرف أن هذا المكان الذي اختبأ المال، وعندما نجد ذلك، فإنه من 10 إلى 15 سنة. |
Polis onu iş üstünde yakalamak zorundaydı, herif kaçtı ve o günden beri saklanıyor. | Open Subtitles | لذا أمسكته الشرطة بالجرم المشهود، هرب من المدينة، اختبأ هنا منذ ذلك الحين |
Kimsenin bilmediği bir havalandırma boşluğunda saklanmış. | Open Subtitles | لقد اختبأ في وحدات التهويّة لا أحد عرف بشأنها. |
Vailinin karısı fileto edilirken dolaba saklanan ülkenin tescilli korkağı Marcus Walker! | Open Subtitles | الرجل الذي اختبأ في الخزانة بينما كانت زوجة العمدة تقطع إلى شرائح جبان المقاطعة ، ماركوس وولكر |
Duvar kalkınca elindeki radyoaktif materyali daha güvenli olduğunu düşünerek kral asasına saklamış. | Open Subtitles | عندما انهيار جدار برلين، اختبأ له المواد المشعة في صولجان كشف ما يمكن أن يكون أكثر أمانا. |
# Kalbimizin mücadelesini gizliyoruz. # | Open Subtitles | "نحن اختبأ نضالنا القلب." |
Hırsızlar herkes gidene evet kadar saklanmışlar. | Open Subtitles | اختبأ اللصوص في منطقة الصيانة بالمبنى إلى أن ذهب الجميع لبيوتهم |