Saralı daha sonra ortadan kayboldu, hastaneye falan da gitmedi. | Open Subtitles | حالة الصرع اختفت في وقت لاحق لم يعثر عليها فى المستشفى |
Corningstone yılın en önemli hikayesinde ortadan kayboldu. | Open Subtitles | الآنسة كورنيجستون, قد اختفت في وسط احداث اضخم قصة لهذا العام |
Doğruyu söylemek gerekirse, eşim şüpheli bir şekilde ortadan kayboldu ve bu güne kadar kimse ona gerçekte ne olduğunu anlayamadı. | Open Subtitles | الحقيقة أن زوجتي قد اختفت في ظروف غامضة وحتى هذا اليوم لا يعلم أحد ماذا حدث لها |
"Bir rakun beni iki kere vurdu, sikini tuttu, karanlıkta yok oldu. | Open Subtitles | "الراكون النار في وجهي مرتين، أمسك نظيره الاميركي ديك، اختفت في الظلام. |
O gün araştırma ortağıyla yok oldu. | Open Subtitles | هي وشريك بحثها اختفت في ذلك اليوم. |
Günün parlaklığında gizlenmiş yalanın | Open Subtitles | اختفت في كذب يوم عابر |
- Brundle, yardımcısı Beth Logan ile beraber dün gece ortadan kayboldu. | Open Subtitles | Brundle اختفت في وقت متأخر الليلة الماضية مع زملاء العمل ، وبيت لوغان. |
Burada bir yerde ortadan kayboldu. | Open Subtitles | لقد اختفت في مكان ماً قريب من هنا |
Ve kız gizemli bir şekilde birdenbire ortadan kayboldu. | Open Subtitles | الموظفة التي اختفت في ظروف غامضة |
DNA testi yapıldığı esnada ortadan kayboldu. | Open Subtitles | اختفت في نفس وقت الفحص |
"Sonrada sikini tuttu ve gölgede yok oldu." | Open Subtitles | "ثم الاستيلاء على نظيره الاميركي ديك، اختفت في الظلام." |
Oğlunun ahlakı bir anda yok oldu. | Open Subtitles | أخلاق ابنك اختفت في... لحظة. |
Günün parlaklığında gizlenmiş yalanın | Open Subtitles | التي اختفت في النهار |