Bu yolculuk beni İslamabad'a götürdü. Orada yüzleri erimiş kadınlar gördüm. | TED | لفد اخذتني هذه الرحلة الى اسلالم اباد حيث شهدت و التقيت بنساء قد ذابت وجوههن. |
Beni bu ülkenin pek çok yerindeki, kızların uyuşturucu ilaç verilerek erkek arkadaşlarının tecavüzüne uğradığı üniversitelere götürdü. | TED | لقد اخذتني هذه الرحلة الى الجامعات في انحاء البلاد حيث كانت الفتيات تغتصبن و يتم تخديرهن. |
Sonra beni anaokuluna götürdü, sınıfa girdiğimde fark ettim ki aslında iç çamaşırı günü falan değilmiş. | Open Subtitles | لقد اخذتني الى روضة الاطفال وعندما دخلت اليها لاحظت انه لم يكن يوم الذي نأتي به بثيابنا الداخلية فقط |
Rachel beni bir bara götürmüştü orada. | Open Subtitles | لندن ؟ نعم ، ان هناك حانة صغيرة اخذتني اليها راتشيل |
Üniversitedeyken oda arkadaşım beni maça götürmüştü. | Open Subtitles | عندما كنت في BCU، زميلتي في السكن اخذتني للمباراة |
Beni herhangi bir yere götürürsen herşeyi Alice'e anlatırım. | Open Subtitles | إذا اخذتني الى أي مكان سأخبر الس بكل شئ. |
Buradaki ilk gününde motorunla eve götürmüştün beni. | Open Subtitles | ماذا يعني ؟ اليوم الاول الذي كنت به هنا اخذتني بدراجتك |
Kocam ve beni zepline aldın mı? | Open Subtitles | هل اخذتني انا وزوجي الى الخط السريع؟ |
Amanda beni Giysi Dolabına, saça, makyaja götürdü. | Open Subtitles | صحيح اماندا اخذتني الى الخزانه لأستخدم بعض الملابس .. وتعديل شعري و وضع المكياج |
Eğer yanlış hatırlamıyorsam beni pet mağazasına götürdü biraz yemek, birkaç köpek kasesi ve oyuncak bir tane de o çiğneme iplerinden aldı. | Open Subtitles | علي ما اتذكر لقد اخذتني من محل الحيوانات و اشترت لي الطعام و صحن للكلاب و العاب و تلك الحبال الشديدة |
Beni Six Flags'e götürdü diye kıskanıyorsun. | Open Subtitles | انت غيور بسبب انها اخذتني الى ملاهي الستة اعلام |
Beni çekip sahneye çıkardı ve İçeri götürdü. | Open Subtitles | لقد سحبتني وجعلتني اصعد على المسرح ثم اخذتني جانباً |
Martha çocuklara bakalım diye beni şu Sosyal Hizmetler evlerine götürdü. | Open Subtitles | مارثا اخذتني الى بيت التبّني مكان لرؤية الأطفال |
Bir gün tekrar başladı ve... kız kardeşim beni hastaneye götürdü. | Open Subtitles | يوماً ما قد بدأ مجدداً واختي اخذتني للمستشفى |
Beni Juarez, Meksika' ya götürdü, bir hafta önce oradaydım, kadınların kemiklerinin temizlenip Coca Cola şişelerinin yanına atıldığı park yerlerine götürdü. | TED | اخذتني هذه الرحلة الى خواريز المكسيك، حيث كنت في الاسبوع الماضي حيث كنت هناك حرفيا في مواقف السيارات حيث كانت عظام النساء تغسل و تدفن بجانب قوارير كوكاكولا. |
Beni oraya sürükleyerek götürmüştü. | Open Subtitles | اخذتني إلى هناك بالقوة |
Beni mekanına götürmüştü. | Open Subtitles | هي اخذتني مرة اخرى إلي منزلها |
Annem doğum günüm için götürmüştü. | Open Subtitles | امي اخذتني في عيد ميلادي |
Charlotte beni birine götürmüştü. | Open Subtitles | شارلوت اخذتني الى هناك |
Beni de götürürsen söylemem. | Open Subtitles | لن اخبر اذا اخذتني برفقتك... |
Evet, biliyorum. 20. yıl dönümümüzde beni oraya götürmüştün. | Open Subtitles | نعم انا اعلم , لقد اخذتني الى هناك في ذكرى زواجنا العشرون |
- Kocam ve beni zepline aldın mı? | Open Subtitles | هل اخذتني انا وزوجي الى الخط السريع؟ |