Seni içeri sokabilirim. Çok sıkı korunuyor. | Open Subtitles | استطيع ادخالك إلى هناك، المكان محروس جيداً. |
Seni içeri sokabilirim. Çok sıkı korunuyor. | Open Subtitles | استطيع ادخالك إلى هناك، المكان محروس جيداً. |
Seni her odaya kolayca sokabilirim. | Open Subtitles | استطيع بالغالب ادخالك لاي غرفة |
Bakın, üzgünüm, ama biletiniz yoksa, ve adınız bu listede yoksa, Sizi içeri alama. | Open Subtitles | اسمع، أنا آسف، ولكن إن لم يكن لديك تذكرة، واسمك ليس موجوداً في لائحة الضيوف فلا يمكنني ادخالك |
Tanrı dedi ki " Sizi içeri alamam" | Open Subtitles | الرب قال لا لا أستطيع ادخالك هناك |
Çocuğu kabul etmemiz sizin bencil olmadığınızı nasıl kanıtlayacak peki? | Open Subtitles | و كيف يثبت ادخالك لابنتها مدرستنا أنك لست أنانى؟ |
Sizi hastaneye kabul etmemiz gerekiyor. Taramalarda midenizde lekelere ve bağırsağınızda biyopsi yapılması gereken bir kütleye rastladık. Keşif amaçlı bir operasyon denilebilir. | Open Subtitles | سيده (جرين فيلد) سوف نضطر الى ادخالك الى المستشفى الاشعه اظهرت بعض البقع في المعده وسنحتاج الى أخذ عينه للفحص وهذا يعني جراحه استكشافيه |
Sizi Nirrti'nin kalesinin içine sokabilirim. | Open Subtitles | يمكنني ادخالك إلى وسط حصن "نيرتي" |
Seni oraya sokabilirim. | Open Subtitles | يمكنني ادخالك إلى هنا |
Sizi içeri alamam. | Open Subtitles | لاأستطيع ادخالك |