Bunu, Irak'ta verilen kayıpların haberlerde sansürlenmesini protesto etmek için yaptığını iddia etmiş. | Open Subtitles | ادعى أنه فعل ذلك احتجاجا على انقطاع التيار الكهربائي الأخبار من العائدين من العراق اصابات. |
Cinsel tacize uğradığını iddia etmiş. Asla kanıtlanmamış. | Open Subtitles | و ادعى أنه اعتدى عليه جنسيا و لكنه لم يثبت ذالك أبدا |
O saatte sinemada olduğunu iddia etti, ama filmin ve oynayanların isimlerini hatırlayamadı. | Open Subtitles | لقد ادعى أنه كان في السينما رغم أنه لا يتذكر أسماء الأفلام التي شاهدها أو الشخصيات التي مثلت فيها.. |
Amacını öğrenmek için, o hayvanla sohbet ettiğini bile iddia etti. | Open Subtitles | حتى أنه ادعى أنه كان يناجيالوحش... |
Mike, kedi görüntüsünde çünkü Peter Criss 9 canı olduğunu iddia ediyormuş. | Open Subtitles | مايك المبدع هو الرجل القط لأن بيتر كريس ادعى أنه يملك تسعة أرواح |
Bu yüzden de aracı kendisinin kullandığını iddia etti. | Open Subtitles | حتى ادعى أنه يقود السيارة. |
Peki, öldüğünü kim iddia etti? | Open Subtitles | ثم ادعى أنه كان؟ |
Haberleri takip ediyorsanız katilin size yardımcı olduğunu iddia ettiğini biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | ،إن كنت تتابعين الأخبار فستعلمين أن القاتل ادعى أنه يساعدكم |
Kocan olduğunu iddia ederek, bir yabancıyı kurtarmak için iyilik yaptın. | Open Subtitles | أنت فتحت قلبك لإنقاذ شخص غريب ادعى أنه زوجك |
100' den fazla ateşli silahının olduğunu iddia ediyor,ama Norm'un dediğine göre Matty' de olmayan bir silah varmış, anlaşılan kendisi şuna takıntılıymış. | Open Subtitles | ادعى أنه يملك أكثر من 100 سلاح، لكن بحسب (أقوال (نورم فإن هنالك سلاح واحد لا يملكه ومن الجلي |