ويكيبيديا

    "ادله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kanıt
        
    • kanıtı
        
    • delil
        
    • ipucu
        
    • kanıtlar
        
    • kanıtları
        
    • ipucumuz
        
    • dair
        
    • deliller
        
    - Ama bunlar kanıt. - Küçük kızıma olan sevgimin kanıtı. Open Subtitles بس دي ادله جريمه اه دي ادله اني بحب بنتي الصغيره
    Kaç gün oldu? Şimdiye kadar bir kanıt bulmamız lazımdı. Open Subtitles كم عدد الايام التي نحن بحاجة لها لنعثر على ادله
    Ceset bile yoktu. Ama bir sürü delil var. Ve görgü tanığı da yoktu. Open Subtitles لا أحد , ولكن كان لدينا الكثير من ادله الطب الشرعية دون وجود شاهد واحد
    Gidip biraz ipucu toplayayım, ama bu gece devriye sırası bende. Ne? Open Subtitles انا ابحث عن ادله اثناء فتره عملى كحّّارس ليلى للمنطقه
    Evet, hikayeleri duydum, araştırdım ve kanıtlar buldum. Open Subtitles نعم لقد سمعتها. وذهبت للبحث ولقد وجدت ادله
    Bunu kontrol altına almalılar. Bu öğrenilmeden önce adadaki tüm kanıtları ortadan kaldırmak zorundalar. Open Subtitles يجب ان يسيطروا على ذلك, يجب ان يمحوا اي ادله على الجزيرة قبل ان تخرج للعلن
    Bu işi güzellikle bitirmenin tek yolu, Gibson ve adamları hakkında kanıt bulmak. Open Subtitles الطريقه الوحيد لأنهاء هذا للابد هي الحصول على ادله على تورط "جيبسون" ورجاله
    Adem zamanında Allah tarafından inşa edildiğine inanırlar ama bunun tam kökenini teyit edecek arkeolojik ya da tarihsel kanıt yoktur. Open Subtitles لكن ليست هناك آثار أو ادله تأريخيه لتاكد الاصول بدقه
    Ama böyle bir kanıt varken, bugün o kadar da çok çalışmama gerek yok. Open Subtitles لكن مع ادله كهذه لست مظطراً للقيام بذلك.
    Yargıç bize süre verdi fakat yarına kadar yeni bir kanıt bulamazsak, şansımız yok. Open Subtitles القاضي اعطاني تأجيل ولكن ان لم نجد ادله جديده الي الغد لن يصبح لدينا اي فرص
    Bakın, eğer birine tuzak kurmak isteseydim herkese onun suçlu olduğunu söyler ve sonra da bunun kanıtı olarak da evine deliller yerleştirirdim. Open Subtitles انظروا, اذا كنت احاول الايقاع بشخص ما اريد ان اقول للجميع انه مذنب و من ثم ازرع ادله فى شقته كدليل
    Eğer seni tutuklamaya yetecek kanıtı olsaydı, şimdiye kadar bunu yapardı zaten. Open Subtitles لو كان لديها ادله كافيه لتعتقلك لكانت فعلت ذلك بالفعل
    Birçok yolsuzluğunun yeterli kanıtı orada. Open Subtitles يوجد هنا ادله كافيه لإتهامه بالعديد من تهم الفساد
    Teslim etmek istediği delil falan mı var? Open Subtitles اذا كانت لديه ادله جديد ليُريني اياها ..
    Onu bırakmam için delil gerekiyor demedim mi? Open Subtitles الم اقل لك ان تبحث عن ادله لاطلاق سراحها؟
    Müvekkilimi, somut delil yerine, yetersiz bir tanık ifadesi... ile gözaltına almanızı garipsiyorum. Open Subtitles و لكني لا اري ذلك عاديا انك اخذتم المتهم رهن الاعتقال بناءا علي شاهد غير حاسم و ليس ادله قويه
    Gidip biraz ipucu toplayayım, ama bu gece devriye sırası bende. Ne? Open Subtitles انا ابحث عن ادله اثناء فتره عملى كحّّارس ليلى للمنطقه
    Elimizde herhangi bir ipucu yok. Open Subtitles ... لهذه اللحظه ليس لدينا اية ادله
    Detektif Peralta, dün akşam "yeni" kanıtlar bulmuşsunuz. Open Subtitles محقق بيرالتا لقد وجدت ادله جديده البارحه
    Bizim göremediğimiz kanıtları toplamış olabilirler. Open Subtitles ربما حصلوا على ادله نحن بحاجه لمعرفتها ؟
    Quinn artık şüpheli değil. Artık ne zanlımız var, ne de ipucumuz. Open Subtitles كوين" خارج دائرة الاتهام" وليس لدينا مشتبه بهم او ادله
    Bayan Manion'un halinin... davayla ilgili olduguna dair bir kant yok. Open Subtitles اعتراض. لم تقُدّمَ اية ادله تجعل لمظهرِ السّيدةِ مانَيوّنَ اية اهميه
    Örneğin, onun aleyhine daha ileri deliller ortaya çıkarsa. Open Subtitles انك تظن انه الفاعل اكيد اذا كانت ظهرت ضده ادله اخرى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد