Ona aspirin verdim. Solunum güçlüğünü azaltmak için ona ilaçlar verdim. | TED | اعطيتها أسبرين. اعطيتها ادويه لتخفيف الضغط على قلبها. |
İkinize de güçlü ilaçlar verildi. | Open Subtitles | ,اتعرفين,سوف تحصلين على ادويه قوية المفعول |
C vitamini ve diğer ilaçlar alıp sürekli uyuyorum günde 24 saat. | Open Subtitles | آخذ ادويه و فيتامين سي وأَنامفعلياً... اربعهوعشرونساعةيومياً. |
Ayrıca RSI ilaçları verilecek, Isabel. Bak kim burada. | Open Subtitles | و ادويه التنبيب السريع المتسلسل, من فضلكم ايزابيل , أترين من هنا؟ |
Entübeye hazır olun. RSI ilaçları lütfen. | Open Subtitles | استعدوا للتنبيب, ادويه التنبيب السريع |
Bunun için alabileceğim ilaçlar var. | Open Subtitles | . ثمة ادويه يمكنني اخذها لها |