şimdi sizi binanın turuna çıkartacağım. | TED | اذا , الان سأقوم بأخذكم فى جولة بالمبنى |
Yani sence, şimdi ayrıldıklarına göre kalmak için daha az nedeni var. | Open Subtitles | اذا الان أنت تظن أنه بما أنهما انفصلا , لديه أسباب أقل للبقاء |
şimdi hâlledilecek bir bar lisansım kaldı. | Open Subtitles | اذا الان كل ما عليك الاعتناء به هو الترخيص لحانتي الرياضية |
Demek artık hem ot satıyorsun, hem vücudunu. | Open Subtitles | اذا الان تبيعين المارجوانا وتقومين بالاحتيال |
Demek artık restoran çok başarılı. | Open Subtitles | اذا الان المطعم يحقق نجاحاً ؟ |
şimdi de Angelo'nun ...fahişesinin doğum öncesi bakımını mı ödüyorum? | Open Subtitles | اذا الان انا ادفع للرعاية الابوية لأجل فاسقة انجيلو؟ |
şimdi bu LED lambası LED'in parlaklığını çok ince aralıklarla değiştirerek bir video oynatıyor, ve bunu gözle fark edilemeyecek bir yolla oluşturuyor, çünkü bu değişimler fark edilemeyecek kadar hızlı oluyor. | TED | اذا الان لمبة الليد هنا تقوم ببث الفيديو من خلال تغيرات ضوء الليد بطريقة تقنية للغاية بشكل لا يمكن ان تلاحظوه باعينكم المجردة لان التغيرات اسرع من ان تلاحظوها |
Ama şimdi. şimdi. Sorun buydu değil mi? | TED | اذا الان. ذلك كان السبب, حسنا؟ |
şimdi -- Hep kendimi neden bu pozisyona soktuğumu soruyorum. | TED | اذا الان -- اتساءل دائما, لمذا اضع نفسي في هذه المواقف؟ |
Güzel. şimdi onu harcayabiliriz. | Open Subtitles | صحيح اذا الان يمكننا ان نقتلها |
Yani şimdi flag futbol oynayabilir miyim? | Open Subtitles | اذا الان يمكنني لعب كرة القدم؟ |
şimdi de neyin kitap olduğuna sen mi karar veriyorsun? | Open Subtitles | اذا الان انتي تقررين ما هو الكتاب ؟ |
Yani şimdi dairene dönüp onlarla ilgilenmen gerek. | Open Subtitles | اذا الان عليك العودة هناك والتحدث لهم |
- şimdi fikrimi belirtmeme izin var mı? | Open Subtitles | اذا الان مسموح لي ان اقول رأيي. نعم. |