| Dün gece Lily'i yıkarken Kulağının arkasında Martin Luther King Günü'nden kalma izler gördüm. | Open Subtitles | كنت احممها ليلة امس و ما زلت ارى اثار مارتن لوثر كينغ وراء اذنها |
| Maksoon'un sol Kulağının arkasında ben vardı. | Open Subtitles | لديها شامة وراء اذنها اليسرى. |
| Ama birden bire kulağını deldireceğini söyleyerek herkesi hayretler içerisinde bıraktı. | Open Subtitles | لكنها فاجأت الجميع بقولها بانها ستثقب اذنها اتذكر كم كانت سعيده وقتها |
| Kızın kulağını deldirmesine izin vermedin diye durmaksızın çığlık atsan ne yapardın? | Open Subtitles | ما الذي تفعله عندما تصرخ ابنتك بلا توقف لأنك لم تجعلها تخرم اذنها ؟ |
| kulaga yapmayacagin bariz bir sey. Ama bilimsel olarak kanitlandi bu. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | انها نصيحة أن لا تفعلها بالقرب من اذنها لكن هذا كشئ مثبت علمياً، هل فهمت؟ |
| Ve eğer bir öpücük beklemiyorsa Kulağına bir şeyler fısıldamak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | واذا لم تكن هى تتوقع القبلة فيجب أن تهمس بشىء فى اذنها |
| Balansa ihtiyacı var. Kulaklarına ne dersiniz? Lanet çeneni kapat! | Open Subtitles | اقطع اذنها الصغير انت اصمت |
| En azından, kulağını. | Open Subtitles | .على أقل تقدير،لقد أكل اذنها ما حصل |
| - Hayir, kulaga degil tabii ki. - Çünkü yani... Evet. | Open Subtitles | بالطبع لايمكنك فعل ذلك بالقرب من اذنها |
| - Aynen, kulaga yok! | Open Subtitles | ليس في اذنها |
| Pamuğa biraz Lister Karbolik Merhem sürüp Kulağına tıkayın. Titremesini keser. | Open Subtitles | ضعي بعض من المرهم على قطعة قطن ضعي القطنة في اذنها ، سيمنعها ذلك من الإرتجاف |
| Kulağına sokup ittirdim. | Open Subtitles | وغرزته في اذنها |
| Balansa ihtiyacı var. Kulaklarına ne dersiniz? Lanet çeneni kapat! | Open Subtitles | اقطع اذنها الصغير انت اصمت |