Büyük baban o eski kitapla ilgili hikayeleriyle yıllarca kulaklarımı şişirdi. | Open Subtitles | لسنوات ألح جدك ... على اذنى بقصص . عن هذا الكتاب القديم |
Kahrolası müzik kulaklarımı tırmalıyor. Şarap da istiyoruz. | Open Subtitles | هذه الموسيقى تجعل اذنى تهرشنى |
- Tek hatırladıklarım ise kulağıma fısıldadığı sözlerdi: | Open Subtitles | كُلّ ما امكننىُ أَنْ أَتذكّرَه همسه فى اذنى |
Tek hatırladığım, kulağıma fısıldayarak söylediği şeydi: | Open Subtitles | كُلّ ما امكننىُ أَنْ أَتذكّرَه همسه فى اذنى |
Kulağımın sağır olduğunu unutmadığınızı görüyorum. | Open Subtitles | ارى انك لم تنسى اذنى الصماء |
- kulağımda çok kötü bir çınlama var - Halsiz mi hissediyorsun hayatım? | Open Subtitles | أشعر برنين وحشى فى اذنى هل أنت مجهد يا عزيزى |
Uyarı ateşi açıyordum, kulağımda herkesin şu lanet sesi çınlıyordu "İndir onu, indir onu!" | Open Subtitles | لقد كنت اطلق طلقات تحذيرية و كان الجميع يصرخ فى اذنى |
"Biri kulaklarımı hançerlesin." | Open Subtitles | شخص ما يطعننى فى اذنى |
kulaklarımı tedavi etmek için Fu-shan'a gideceğim. | Open Subtitles | سأرجع الى فو-شان لعلاج اذنى |
Ve kulağıma "hepsi senin suçun, biliyorsun". | Open Subtitles | ومن ثم همس فى اذنى أتعرف ان الامر كله خطأك ،اليس كذلك |
- kulağıma takmamı o zaman istedi. | Open Subtitles | -نعم و طلب منى وضعها فى اذنى |
kulağıma fare kaçtı! | Open Subtitles | هناكفأرفى اذنى! |
Yarısı kulağımda şu an. | Open Subtitles | نصفه دخل فى اذنى |