Kaçmaya, Şerif veya herhangi birisiyle konuşmaya çalışırsan, o kulaklarını keser. | Open Subtitles | ان حاولت الهرب او الذهاب الي الشيريف او غيرة سيقطع اذنيك |
Güzel kulaklarını uçuracak kadar hassas bir durumdayım. | Open Subtitles | فمن المحتل ان اقدم على الاطاحه باحدى اذنيك |
Saçını boyatman ve kulaklarını deldirmen yeter. Sana bedava yapabilirim. | Open Subtitles | كل ما يلزمك ثقبان في اذنيك يمكنني ان أفعلها لك مجاناً |
Kollarında dans edecek ve kulaklarına hafifçe fısıldayacak | Open Subtitles | اووه سوري .. سوف تاتي وترقص بين ذراعيك وستهمس بكل نعومة في اذنيك |
Salak, seni mikrofondan öyle bir sarsacağım ki, kulakların kanayacak. | Open Subtitles | رائع .. سوف اغني بشده في المايك حتى تنزف اذنيك |
Belki de kulağına pis şeyler sokmayı bırakmanın zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما، حان الوقت لتتوقف عن وضع الأشياء المتسخة داخل اذنيك |
Kulağını garnitür olarak kesmek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن اقطع اذنيك كطبق الطعام |
Belki o deniz tarağı çorbasını kulaklarının arasından temizleseydin duyabilirdin. | Open Subtitles | ربما تستطيع فهمي اذا استطعت اخراج ذلك الحلزون الصدفي من اذنيك |
Bunu duymak için çok küçüksün. kulaklarını kapat. | Open Subtitles | انك صغير جداً على سماع هذا لذا غطي اذنيك |
Seni elime geçirdiğimde, kulaklarını yumruklayacağım duyuyor musun beni? | Open Subtitles | . سأقطع اذنيك من الداخل عندما اممسكك هل سمعتنى ؟ |
Bir dahaki sefere Cadılar Bayramı'nda birini kovarken öncelikle siktiğimin sivri kulaklarını çıkarırsan iyi olur. | Open Subtitles | تعرفين .. المرة القادمة عندما تقومي بفصل شخص في عيد القديسيين ربما عليك ان تنزعي سدادات اذنيك اللعينتين اولاً |
Elini tut, kız kardeşini yalvart parmaklarını kulaklarını sok ve duyamıyormuş gibi yap. | Open Subtitles | تمسك يدها تجعل شقيقتها تترجاها ضع يديك في اذنيك |
kulaklarını kesersem belki daha iyi duyarsın. | Open Subtitles | ربما ستسمع بشكل أفضل إذا فتحت لك اذنيك |
Kale duvarı gibi söz işlemez kulaklarını bir kez daha kuşatalım iki gecedir gördüğümüz şeyle. | Open Subtitles | - لن يظهر اجلس قليلا ودعنا مرة اخرى نهاجم اذنيك لان اذنيك محصنين ضد قصتنا وما رايناه في هذان الليلتان |
Pekâlâ, ellerinle kulaklarını kapamanı istiyorum. | Open Subtitles | حسناً , ارديك ان تضع اصبعيك في اذنيك |
Sizinle tanışmak harika, Vicky. Joel, kulaklarını sevdim. | Open Subtitles | سعيد بلقائك فيكي حول ,احب اذنيك |
Gördün mü, şapka böyle takılır, kayıtsızca senin yaptığın gibi kulaklarına kadar çekilmez. Duyduğuma göre Ava'yı aramışsın. | Open Subtitles | اترى ، هذه هي الطريقة للبس القبعة بشكل عفوي ، ليست نازلة على اذنيك مثلما تفعل. |
Majesteleri kulaklarına balmumu dökerse belki. | Open Subtitles | اذا وضعت الشمع في اذنيك, جلالتك |
- kulakların çınlamış olmalı. - Hayır efendim. | Open Subtitles | ـ يبدو ان اذنيك متقدة ـ كلا , سيدي |
Buraya gelirsen kulağına, tüylerini diken diken edecek şeyler fısıldayacağım. | Open Subtitles | فقط تعالي انت وسوف اهمس في اذنيك ببضع الاشياء سأجعل شعرك يقف |
O sesin Kulağını acıttığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتى ان هذا يؤذى اذنيك |
Ann, bence şu şeyleri kulaklarının arkasına koyman doğru değil. | Open Subtitles | لا يجب ان تشبكى أشياء خلف اذنيك يا أن |
Sadece sen, nefesin ve Kulaklarında kalp atışın var. | Open Subtitles | حيث انتي فقط وتنفسك ونبضات قلبك تدق في اذنيك |
Sakin ol, korkmana gerek yok. kulaklarını tıka, sert, daha da sertçe. | Open Subtitles | اغلق اذنيك اكثر .. |