Tamam, yeterince korktum, teşekkürler. Şimdi ne olacak? | Open Subtitles | حسناً، لقد ارتعبت بما فيه الكفاية، شكراً لكِ، إذاً ماذا سنفعل؟ |
İnsanları korkutabileceğini biliyordum. Demek istediğim ben bile korktum. | Open Subtitles | لقد علمت أنها سترعب الناس أقصد أنني أنا ارتعبت في البداية |
Son konserde orkestra çukuruna bakarken panikledim. | Open Subtitles | إنه من أجل الخوف من المسرح لقد ارتعبت بآخر حفل لي لابد من أنه بسبب قاعة الأوركسترا |
Olayı yumuşatmak yerine panikledim ve berbat ettim. | Open Subtitles | عندما بدأت الأمور تسوء بدلاً من إصلاحها ارتعبت وجعلتها أسوء |
Bilemiyorum, bir şekilde Panik oldum ve Anneciği aradım. | Open Subtitles | لا أعلم, أنا نوعاً ما ارتعبت واضطررت للإتصال بماما لتأتي وتأخذني |
Yalnızca iplerimizi çiğneyen bir ren geyiği ve benden çok daha fazla korktu. | Open Subtitles | إنها مجرد حيوان الرنة تمضغ حبالنا ارتعبت أكثر مني |
Kaçmamalıydım, biliyorum. Ama korkmuştum. | Open Subtitles | لم يكن علي الهرب أعرف هذا ، لكني ارتعبت |
Ama bilmelisin ki seni bugün orda yatarken gördüğümde, dehşete kapıldım. | Open Subtitles | لكن اعلمي أنّي ارتعبت حين رأيتك راقدة اليوم. |
Seni kötü şeyler yapmak için zorlayabileceğini fark ettiğimde ise daha da çok korktum. | Open Subtitles | حين أدركت أنّه قد يجبرك أنت الأخرى على فعل أشياء سيّئة ارتعبت. |
O zamandan beri yüzmekten hep çok korktum. | TED | بعد هذا اليوم، ارتعبت من السباحة. |
O kadar korktum ki, konuşmasını duyamadan telefonu kapattım. | Open Subtitles | لقد ارتعبت , و أغلقت السماعة . لم أسمع شيئاً . |
Bugünkü vaazınızdan hem çok etkilendim hem de korktum. | Open Subtitles | تحمست جداً ولكنني ارتعبت من عظة اليوم |
Bugünkü vaazınızdan hem çok etkilendim hem de korktum. | Open Subtitles | تحمست جداً ولكنني ارتعبت من عظة اليوم |
Ah, bir bilseniz nasıl korktum. Neden? | Open Subtitles | - واحسرتاه يامولاي 1لقد ارتعبت بشدة |
- Biliyorum. Üzgünüm, panikledim bir an. | Open Subtitles | أعلم , أنا أسفة لقد ارتعبت |
- Tanrım. - panikledim. | Open Subtitles | إلهي - لقد ارتعبت - |
Max, o an panikledim. | Open Subtitles | ماكس) , لقد ارتعبت في تلك اللحظة) |
Panik icindeydim ve dusunebildigim tek sey Uzun Boylu Adam'dı. | Open Subtitles | " ارتعبت وكل تفكيري كان بأن " "بانه (تول مان ) من أخذها " |
Panik oldum ve aklıma gelen ilk ismi söyledim. | Open Subtitles | ارتعبت فقط قلت الاسم الاول |
"Kızınızla kaçtık ve benden korktu" mu deseydim? Demek senden korktu. | Open Subtitles | مرحباً , أنا ساعدت ابنتكم على التسلّل" "خارج البيت , ثم ارتعبت مني و هربت ارتعبت منك؟ |
Annem... Annem korktu. | Open Subtitles | ارتعبت امي كثيرًا |
Çok korkmuştum. Annemle babama söyledim. | Open Subtitles | لقد ارتعبت , لقد أخبرت والديّ |
Pardon kızlar, ben gerçekten korkmuştum. | Open Subtitles | انا اسفه يارفاق، لقد ارتعبت |
Jüri, günlüğü okuyunca dehşete kapıldı. | Open Subtitles | هيئة المحلفين، ارتعبت بقراءة المذكرات |