Balık almak için gönderdi beni. | Open Subtitles | انها بخير لقد ارسلتني لاطلب منك سمكة ملونة |
M beni gönderdi çünkü sizin hayatınızın da tehlikede olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | إم" ارسلتني الى هنا لاننا خائفون" ان تكون حياتك معرضة للخطر |
- Bayan Van Der Woodsen. Anneniz sizi almam için beni gönderdi. | Open Subtitles | آنسة فان دير ويدسون والدتك ارسلتني لآخذك |
CO: Dün beni Washington Sokağı'ndaki o yere gönderdin, şimdi zehirli sarmaşık döküntüsüyle kaplandım. Yani, günlerimiz böyle şeylerle dolu geçti. | TED | كايتريا أونيل: لقد ارسلتني إلى ذلك المكان في شارع واشنطن أمس، والآن فأنا مغطاة باللبلاب السام. هذا هو ما ملأ أيامنا. |
Doktor Yang beni ailesiyle konuşmam için yolladı. | Open Subtitles | د.يانغ ارسلتني لأتحدث مع عائلته |
Ve beni oraya sanki bir et parçası gibi onun karşısına çıkıp ona asılmam için mi yolladın? | Open Subtitles | وانت ارسلتني الى هناك وعلقتني امامه وكأني قطعة لحمة رخيصة? |
Ben,Malaika beni gönderdi dedim, bu Malaika ama o beni göndermedi. | Open Subtitles | قلت أن ماليكا ارسلتني .. هذه ماليكا ولكنها لم ترسلني |
Chuchi, Senatör Amidala yardım etmem için beni gönderdi. | Open Subtitles | شئ ايكواي و شئ امانوي شوشي , السيناتور امادالا ارسلتني |
Annem duygularımı ifade etmekte sorunum olduğunu sandığı için beni D.N.T.Y. kampına gönderdi. | Open Subtitles | اُمي ارسلتني الى مخيم كاتس ظناً منها أن لدي صعوبة في التعبير عن أي مشاعر |
- Şaka yapıyor olmalısın. - William. Beni Mara gönderdi. | Open Subtitles | لابد من انك تمزح معي ويليام مارا ارسلتني |
Rasputia beni her zamanki şeyi almak için gönderdi. | Open Subtitles | راسبيوشا ارسلتني لتحت لاحضر المعتاد |
Bütün söyleyeceğim bu. Malaika gönderdi beni. | Open Subtitles | كل ما كنت اقوله أن ماليكا ارسلتني |
O sırada annem beni buldu ve beni Katolik yatılı okuluna gönderdi . | Open Subtitles | عرفت أمي و ارسلتني إلى مدرسة كاثوليكية |
Merhaba, adım Christopher Chance. Beni anneniz gönderdi. | Open Subtitles | مرحباً, انا "كرستوفر تشانس" امكِ ارسلتني |
Genel merkez bir yedeğini gönderdi. | Open Subtitles | والان الادارة ارسلتني لأحل محله |
Annem beni buraya tenceresini almam için gönderdi. | Open Subtitles | امي ارسلتني لهنا لأستعيد قِدرها |
Beni otelde çalıştırdı, Yale'e gönderdi. | Open Subtitles | جعلتني اعمل في الفندق, ارسلتني الى يال |
Ve benim annem de kardeşime yaptığım şey için beni gönderdi. | Open Subtitles | و أمي ارسلتني بسبب ما فعلُته بأخي |
Kendin geleceksen, ne diye beni Suliman'a gönderdin ki? | Open Subtitles | لماذا ارسلتني الى سوليمان اذا كنت ستاتي بنفسك؟ |
Beni kazıkladın. Chivo hakkında yalan attın, beni yanlış yola gönderdin. | Open Subtitles | أنت استغفلتني و ارسلتني إلى شيفو، للطريق الخاطئ |
Şirket beni sizi ve çalışanlarınızı kontrol etmem için yolladı. | Open Subtitles | الشركة ارسلتني لتفقدك أنت وزملائك |
evet. bu yüzden beni buraya yolladın. | Open Subtitles | نعم لهذا السبب ارسلتني انت لهنا |