Armstrong ve Aldrin yalnızdı, ama ayın gri yüzeyi üzerinde onların varlığı sarsıcı, kolektif bir çabanın sonucuydu. | TED | كان ارمسترونغ والدرين لوحدهما، لكن وجودهم على سطح القمر الرمادي كان تتويجا للتماسك والجهد الجماعي. |
Reddedişinde, Armstrong kendini durumdan tümüyle soyutlayarak başka birine odaklı varsayımsal bir durum anlatmıştır. | TED | في إنكاره، وصف ارمسترونغ حالة افتراضية مركزًا على شخصية أخرى مقصيًا نفسه من الحالة كليًا |
“Bitirdikten sonra, Armstrong kravatını düzeltti, yünden bir spor ceket giydi ve göz kamaştıran ışığa doğru ilerledi. | TED | بعد أن فرغنا ، استعدل ارمسترونغ ربطة عنقه، ولبس معطف رياضة صوفي، ثم خرجنا في الوهج. |
Biliyor musun bu şarkıyı Louis Armstrong'un söylediğini duymuştum. | Open Subtitles | اتعلمين، انا سمعت، اه، ان لويس ارمسترونغ غنت هذه الأغنية مره واحدة |
Gerçekten de doğru iz üzerindesin Armstrong. | Open Subtitles | نعم، يبدو إن لديك شيء حقا الآن، ارمسترونغ. |
Bana bak Armstrong, bana açıklayacağın çok şey var. | Open Subtitles | أنت لعين ، ارمسترونغ. وجب عليك الكثير من الشرح للقيام به. |
Embesillerle dolu bir bodrumda, gay bir Neil Armstrong gibi giyinmiş olarak. | Open Subtitles | محتجز في القبو ولابساً لبس نيل ارمسترونغ |
Eğer Armstrong Mahallesi'nden başka bir yer olsaydı seni dün gece çekerdim. | Open Subtitles | لو كان هذا مكان غير ارمسترونغ كنت ساسحبك |
Gannon ve Dempsy sınırında Armstrong Evleri'ndeyim. | Open Subtitles | انا هنا في سكن ارمسترونغ على حدود جانون وديمبسي |
Polis, gaspçının Armstrong'da olduğundan şüpheleniyor. | Open Subtitles | البوليس يشك ان الخاطف يقيم هنا في سكن ارمسترونغ |
Tüm birimler, 3 numara. 3 numara, Armstrong evlerinde. | Open Subtitles | كل الوحدات الشيفره 3 الشيفره 3 في سكن ارمسترونغ |
Aya gideceğini söylediği zaman Louis Armstrong'a da gülmüşlerdi. | Open Subtitles | لقد ضحكوا على ارمسترونغ عندما قال انه سيذهب للقمر |
- Sanırım Kraliyet Ordusu Sıhhiye Birliği'ndeydiniz Doktor Armstrong. | Open Subtitles | أنت تابع للهيئة الطبية بالجيش الملكى على ما أفترض يا دكتور ارمسترونغ ؟ هذا صحيح |
Edward George Armstrong, Louisa Mary Clees'i öldürdünüz. | Open Subtitles | إدوارد جورج ارمسترونغ قتلت لويزا مارى كليس |
Şimdi Neil Armstrong Ay'da yürüyor. | Open Subtitles | والآن ها هو نيل ارمسترونغ يمشي على القمر. |
Onikisi ay üzerinde yürüdü, içlerinden Aldrin, Armstrong'un geçen yıl ölümünden sonra, şimdi en kıdemlileri. | TED | مشى احدى عشر شخص على سطح القمر , كان من بينهم الدرين, تبع ذلك وفاة ارمسترونغ السنة الماضية , و هو الحدث الاكبر الان . |
Neil Armstrong'un ay kapsülünden inip Ay'ın yüzeyine adım atışını izlediğimde, sekiz yaşındaydım. | TED | كنت في الثامنة عندما رأيت "نيل ارمسترونغ" يترجل من المركبة القمرية إلى سطح القمر. |
"Bir aylık borçlanırsanız, ev sahibi adamlarıyla gelir, gelir ve sizi dışarı sepetler. Eşyalarınıza el koyar” diyordu Armstrong. | TED | 'في حال كنت مديناً شهرأً واحداً ، سوف يأتي المالك مع أتباعه ويرمون بك خارجاً. وسوف يصادر أشياءك الخاصة ، كما يقول ارمسترونغ. |
Ama Armstrong’un yemek yerken söylediği şeyin tam tersinde duruyordu -- Armstrong, hayat kalitesini mahallesine hazine olarak gömmüştü. | TED | ولكنْ على النقيض تماماً من ما ذكره ارمسترونغ أثناء تناولنا للطعام- أنه يقدِّر مستوى الحياة في مجاورته. |
Ben Lance Armstrong'un hayranıyım, o yüzden buna tıklayacağım bu da bana Lance Armstrong'un geçtiği tüm sayıları ortaya çıkarıyor. | TED | انا من المعجبين بلانس ارمسترونغ ، لذلك أمضي قدما وانقر فوقه، و هذا ما يكشف، بالنسبة لي ، جميع المسائل التي كان لانس ارمسترونغ جزءا منها. |