Sanırım kabul etmek istediğimden daha yoğun bir hayatım var. | Open Subtitles | حسنا, اعتقد ان حياتي اكثر ازدحاما مما اود ان اعرف |
İşte buradayız, dünyanın en yoğun meydanlarından biri ve koca ağabey kesinlikle bizi izleyecek | Open Subtitles | إذاً, هانحن ذا في واحدة من اكثر دول العالم ازدحاما في الساحات والأخ الأكبر سيكون بالتأكيد سيقوم بمراقبيتنا |
Burası dünyanın en yoğun trafiğine sahip nehridir. | Open Subtitles | جعل هذا واحد من الممرات الماءيه ازدحاما في العالم |
Bu evlendirme daireleri için en yoğun ay.// Heryer önceden rezerve edildi.. | Open Subtitles | الرجاء. هذا هو موقعنا الشهر الأكثر ازدحاما لحفلات الزفاف وكل شيء يتم حجز الصلبة. |
Doğal afetler senin ve benim gibi adamlar için en yoğun zamanlardan biri. | Open Subtitles | الكوارث الطبيعية هي واحدة من أكثر الأوقات ازدحاما لرجالٍ مثلي ومثلك، |
Bütün mektuplar dünyanın en yoğun postanesine geliyor Kuzey Kutbu Postanesi'ne. | Open Subtitles | جميع الأطفال رسائل تأتي هنا إلى القطب الشمالي مكتب البريد... ... ازدحاما في العالم بأسره. |