| Kapıyı aştığın zaman gerşekten burada bitirmek isteyip istemediğini kendine sor. | Open Subtitles | وعندما تفتحين ذلك الباب، اسألي نفسك إن أردت للأمور أن تنتهي هنا. |
| Kocanın sevkiyatları denetlendiği zaman ne olacağını kendine sor. | Open Subtitles | اسألي نفسك ماذا يحدث عندما يتمّ التدقيق في أعمال الشّحن الخاصة بزوجك؟ |
| Bağırma. kendine sor bakalım hanginizin gösterisi daha iyi. | Open Subtitles | لا تصرخي ، اسألي نفسك أي عرض أفضل |
| Robert'la aranızda bir şeyler olduğunu sanıyorsun, biliyorum ama önce kendine şunu sor. | Open Subtitles | أعلم أنّكِ تعتقدي أنّه تربطك علاقة بروبرت. ولكن اسألي نفسك. |
| Evet, ama kendine şunu sor bu kötü bir şey mi? | Open Subtitles | أجل ، لكن اسألي نفسك هل ذلك شيء سيء؟ |
| Sebebini kendine sor. | Open Subtitles | اسألي نفسك أولاً |
| Bunu kendine sor. | Open Subtitles | اسألي نفسك |
| Sadece kendine şunu sor. | Open Subtitles | اسألي نفسك هذا فحسب |
| kendine şunu sor, Casey. | Open Subtitles | (اسألي نفسك سؤالا,(كيسي |