Ama çocukları pirinci bırakıp hayvansal gıdalarla, süt ürünleri ve etle değiştirdiler. | Open Subtitles | إلّا أن الأطفال توقّفوا عن تناول الأرز و استبدلوه بطعام حيواني المصدر، |
Sonra daha genç bir eşekle değiştirdiler. Çünkü yaşlılıktan taşakları epey büyüyüp sarkmaya başlamıştı. Zamanın merhameti yok işte. | Open Subtitles | ثمّ استبدلوه بحمار أصغر في العمر لأنّ خصيتيه أصبحتا مترهّلتين كثيراً الزمن قاسٍ |
Bizim bayrağı indirip üzerinde Arapça yazı olan bir bayrakla değiştirdiler. | Open Subtitles | لقد انزلوا العلم و استبدلوه بعلم اسود و عليه كتابة عربية تقول |
Ama bu bağlantıları tekrar kurabilme yeteneğine sahip olduğu görülen... sibernetik doku ile onları değiştirmişler. | Open Subtitles | ولكنهم استبدلوه بنسيج آلي يبدوا قادراً في الحقيقة على اعادة الربط بين الذكريات المختلفة |
Tablonun arkasında metal bir iz sürücü vardı. Onu kapmışlar ve sahte tabloyla orijinali değiştirmişler. | Open Subtitles | كان هناك جهاز تعقب فالخلف ، نزعوه و استبدلوه بلوحة مزورة |
Uzaylılar sadece ziyaret etmedi, aynı zamanda onu değiştirdi. | Open Subtitles | الكائنات الفضائية لم تزوره فقط بل استبدلوه |
Uzaylılar sadece ziyaret etmedi, aynı zamanda onu değiştirdi. | Open Subtitles | الكائنات الفضائية لم تزوره فقط بل استبدلوه |