Yan iş başarılı olamasa da bu kendinize yaptığınız bir yatırım. | TED | حتى وإن لم ير النشاط الجانبي النور، فإنه يُعد استثمار في نفسك. |
Ama asıl tutunduğum, bu aslında geleceğe dair bir yatırım, her çocuğun sadece çocuk olduğu bir gelecek. | TED | ولكن ما تشبثت به أنه في الواقع استثمار في المستقبل حيث يمكن لكل طفل أن يكون مجرد طفل. |
Keawe Caddesi'ndeki o binanın onuncu katında bir yatırım şirketi varmış. | Open Subtitles | حسنٌ، وجدَ شركة استثمار في الطابق العاشر لمبنى في شارع "كوي" |
-Katy'ye İsviçre'deki bir yatırım firmasından iş teklif ettiler. | Open Subtitles | لقد عرض علي كاتي وظيفة في شركة استثمار في سويسرا |
Belki de İsviçre'de küçük bir turist işletmesine, Londra'da bazı mülklere ya da İskoçya'nın güzel bir parçasına bir yatırım olabilir. | Open Subtitles | ربما مشروع استثمار في بلدة سياحية صغيرة في سويسرا، أو بعض الممتلكات في لندن أو قطعة جميلة من إسكتلندا. |
İyi bir yatırım. | Open Subtitles | استثمار في محلّه لا بدّ أن قيمة (مكويك) 100 مليون |
Bu geleceğe bir yatırım. | Open Subtitles | هذا استثمار في المستقبل |
Akli sağlığına yapılacak bir yatırım. | Open Subtitles | هذا استثمار في صحتك العقلية |
Bu ... dostluk için bir yatırım. | Open Subtitles | إنه... استثمار في الصداقة. |