ilgi görmeye bağımlı olmak da tıpkı diğer her şeye bağımlı olmak gibi. | TED | كونكم مدمنون على استحواذ الانتباه يماثل كونكم مدمنين على أي شيء آخر. |
Bazen yine kendimi ilgi toplamak istediğim o bağımlılık döngüsünde buluyorum. | TED | لا أزال أحيانًا أنغمس كليًا في دائرة الإدمان للرغبة في استحواذ الانتباه. |
İlgi görmek çok güçlü bir his. | TED | يعد استحواذ الانتباه شعورًا مؤثّرًا. |
dikkat çekmek ve dikkat vermek. | TED | هناك استحواذ الانتباه وإيلاء الانتباه. |
Tabii yaklaşık son on yıldır teknolojinin etkisiyle çok daha fazla insan ilgi görme güçlü hissini edinebildi. | TED | بطبيعة الحال، في العقد الماضي أو نحوه، سمحت التقنية الجديدة للعديد والكثير من الناس ليكون لديها هذا الشعور المؤثّر من استحواذ الانتباه. |
Bence yaratıcılığımız git gide sona yaklaşan bir araç haline geliyor -- ve bu son da ilgi çekmek. | TED | أعتقدُ أن إبداعاتنا أصبحت أكثر وأكثر كوسيلة لتحقيق غاية... وهذه الغاية هي استحواذ الانتباه. |