Her bir mücevherin nerede ve ne zaman çıkarıldığını kim tarafından ve nerede işlendiğini gösteren seri numaraları var. | Open Subtitles | كلّ جوهرة لها رقم مُتسلسل يُذكر فيه مكان ووقت استخراجها من المنجم، وأين ومن قام بقطعها. |
Her bir mücevherin nerede ve ne zaman çıkarıldığını kim tarafından ve nerede işlendiğini gösteren seri numaraları var. | Open Subtitles | كلّ جوهرة لها رقم مُتسلسل يُذكر فيه مكان ووقت استخراجها من المنجم، وأين ومن قام بقطعها. |
Bu veri seti bir BT tarayıcı kullanılarak elde edildi. | TED | هذه معلومات تم استخراجها من خلال تصوير أشعة مقطعية |
Tek bir bölgeden elde edilecek 7.000 ton toryum ile de aynı şeyi yapabilirdik. | TED | مع الثوريوم، يمكننا القيام بنفس الشيء باستخدام 7000 طن من الثوريوم والتي يمكن استخراجها من موقع واحد. |
Fransız Fizyokratlar denen garip ekonomistlerden bahseder, tek doğru değerin tarladan elde edilen olduğuna inananlardan. | TED | لقد أشار الى اقتصادي غريب يدعى فرينش فيزيوقراط الذي يؤمن ان القيمة الحقيقية الوحيدة هي التي يتم استخراجها من الارض |
1930'larda çıkarmak için harcadığımız her bir ünite için 100 ünite enerji elde ediyorduk. | TED | في الثلاثينيات كنا نحصل على 100 وحدة من الطاقة مقابل كلّ وحدة نستخدمها في استخراجها . |
Yani manyetik şablonları F.M. radyo frekansları işlemindeki şablonlarla birleştirelim. Bu tek bir taramada elde edebileceğimiz bilgiyi muazzam bir şekilde arttıracaktır. | TED | وبالتالي, بدمج انماظ المغناطيسات مع موجات الراديو FM ومعالجتهم والتي يمكن بشكل كبير زيادة المعلومات التي يمكننا استخراجها من مسح واحد. |
Lastiklerinin havasını şişirerek ve camlarını sıkı kapalı tutarak buradan elde edilebilecek miktarda petrolü tasarruf edebilirler. | Open Subtitles | اللعنة، كمية النفط التي سيتم ...استخراجها من هنا يمكن أن يحصلون عليها، بنفخ إطارات سيارتهم بأنفسهم، وسدّ الشقوق الموجودة بنوافذهم |