Bu evi sen istedin ve bunun olmasını sağlamak için elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | لقد أردتى هذا المنزل وأنا أفعل كل ما فى استطاعتى حتى يحدث ذلك |
elimden geldiğince senin için iyi şeyler yapmaya çalıştım. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أجعل الأشياء تبدو لك جميلة قدر استطاعتى |
Bu komisyona ifade vermeyi ve, elimden geldiğince, yardımcı olmaya karar vermiştim. | Open Subtitles | فقد حضرت أمام هذة اللجنة وتعاونت معها بقدر استطاعتى |
Hayatımı, elimden geldiğince düzgün bir şekilde yaşamaya çalıştım. | Open Subtitles | و قد حاولت أن أعيش حياتي بأفضل شئ قدر استطاعتى |
Bu konuda seni elimden geldiği kadar destekledim, ama onlar da haklı. | Open Subtitles | لقد ساندتك فى هذا قدر استطاعتى لكنهم لهم وجهه نظرهم |
Pekala, bunu elimden geldiğince anlaşılır bir şekilde açıklayacağım. | Open Subtitles | حسناً، أنا سأوضح هذا ببساطة بقدر استطاعتى. |
Sen burada olduğun sürece, elimden geldiğince senden uzak kalacağım. | Open Subtitles | عندما تكونين هنا أريد أن أبتعد عنك بقدر استطاعتى |
Ona elimden geldiğince bilgi vermeye çalıştım. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أطلعه على كل شئ قدر استطاعتى |
Ona elimden geldiğince bilgi vermeye çalıştım. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أطلعه على كل شئ قدر استطاعتى |
bu sefer... kötü adamların kaçamamsından emin olmak için... memur arkadaşlarıma elimden gelen yardımı yapmaya gitmiştim. | Open Subtitles | كل ما فى استطاعتى لمساعدة زملائي الضباط... لأتكد هذه المرة أن، الأشرار لم يفلتوا. |
Söylediğim gibi elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | لقد قولت أنى سافعل قدر استطاعتى |
elimden gelen yardımı yaparım. | Open Subtitles | سأساعد قدر استطاعتى |
Onu kurtarmak için elimden gelen her şeyi yapardım. | Open Subtitles | كل شىء فى استطاعتى لأنقذها |
elimden geldiğince çevireceğim. | Open Subtitles | سأترجم لكم قدر استطاعتى. |