Genelde eve ben uyandığımda, yani şafak vakti geliyordu. | Open Subtitles | عادةً ما تعود عند الفجر, في وقت استيقاظي. |
uyandığımda gördüğüm ilk şeyin o gülümseme olmasını seviyorum. | Open Subtitles | أحب أنكِ أول من أرى عند استيقاظي من النوم |
Daha sonra bir minibüsün içinde uyandım. | Open Subtitles | الشيء التالي اللذي اذكره هو استيقاظي بالشاحنه |
Ama eve vardığım andan burada uyandığım ana kadar hiçbir şey hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لكن من اللحظ التي أتيت بها إل المنزل إلى لحظة استيقاظي هنا كله يحوم بلسواد |
Artık böyle uyanamam. | Open Subtitles | لا يمكنني تخيل استيقاظي بهذا الشكل بعد الآن. |
Son ameliyatımdan Uyandıktan sonra yaptığım ilk şey beşiğimden çıkıp, yoğun bakım ünitesinde dolanıp muhtemelen bana bunu yapan kişiyi bulmaya çalışmak olmuş. | TED | وأول شيء قمت به عند استيقاظي من تلك العملية الأخيرة كان التسلق إلى خارج سريري والسير في أرجاء غرفة العناية المكثقة، ربما للبحث عمن فعل هذا بي. |
Hastanede bir sedyede uyandığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر استيقاظي على السرير بالمستشفى |
Bu kattaki kalp atışı sayısı uyandığımdan beri değişmedi. | Open Subtitles | عدد القلوب التي تنبض في هذا المبني لم يتغير منذ استيقاظي |
Of ya, o sabah uyandığımda çok mutluydum. | Open Subtitles | كنت مسرورًا للغاية لدى .استيقاظي ذلك الصباح |
Kazayı hiç hatırlamıyorum bile. Tek hatırladığım uyandığımda başka bir yerde olduğumdu. | Open Subtitles | ولا أذكر الاصطدام البتّة، لكنّي أذكر استيقاظي في مكان آخر. |
Şey, aslında uyandığımda bana abanıyor olman çok komikti ama Sloan, şu an burada olmanın çok daha tuhaf olduğunu düşünürdü. | Open Subtitles | استيقاظي بين ذراعيك كان نوعاً ما مُضحك لكن واقع مجيئك هنا هو ما ستجده (سلون) غريب |
Hatırladığım tek şey üzerimde iç çamaşırlarımla küvetimde uyandım. | Open Subtitles | هو استيقاظي في حوض الاستحمام وأنا لا أزال أرتدي المشد. حسنا، على الأقل نعلم أنكِ لم تفعلي شيئا. |
Sonra hatırladığım tek şey, bir hastane odasında uyandım. | Open Subtitles | الشي التالي الذي أتذكره ,استيقاظي في غرفة المستشفى |
Gürültüden uyandım. | Open Subtitles | أدت إلى استيقاظي. |
Sonrasında bildiğim bir mağarada uyandığım. | Open Subtitles | وما أعرفه تاليًا هو استيقاظي بداخل كهف |
Bu kadar geç uyandığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر عن استيقاظي المتأخر |
Artık böyle uyanamam. | Open Subtitles | لا يمكنني تخيل استيقاظي بهذا الشكل بعد الآن. |
Uyandıktan sonraki ilk ziyaretçimdi. | Open Subtitles | لقد كان أول زائرٍ بعد استيقاظي |
Uyandıktan sonra, ben de doğru çalışmıyorum. | Open Subtitles | ولا اعمل بشكل جيد بعد استيقاظي من النوم |
Zoe'nun nefesiyle... uyandığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | "أتذكر استيقاظي على صوت تنفس "زوي |
uyandığımdan beri her günüm bana bir lütuftu o yüzden bırak ben de bir şey yapayım. | Open Subtitles | كلّ يومٍ منذ استيقاظي يعتبر هديّة، لذا دعينا نصنع منه شيئاً |
Bacağım uyandığımdan beri beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | ... قدمي تؤلمني منذ استيقاظي |