Eğer bugün başıma gelen en kötü şey buysa, kârlıyım demektir. | Open Subtitles | لو ان اسوء شيء حصل هو ما حصل اليوم فانا اقبل |
Ama bu dünyadaki en kötü şey ailesini korumayan biridir bence. | Open Subtitles | انا لا اعلم لكن اسوء شيء ان تستطيع ان تستدعي في هذا العالم |
Haftaya mı? Bu, bir yeni ürün heveslisine söyleyebileceğin en kötü şey. | Open Subtitles | الاسبوع القادم ، هذا اسوء شيء يقال لـمتبيني حديث |
Yaptığım en kötü şey, yanlış adama güvenmekti. Yanlış adama güvendiğini nereden anlarsın peki? | Open Subtitles | ان اسوء شيء انا فعلته كنت اثق بالرجل الخاطئ. |
En kötüsü de kokulardır. | Open Subtitles | الروائح هي اسوء شيء |
Bu hayatımda gördüğüm en kötü şeydi. | Open Subtitles | هذا يمكن ان يكون اسوء شيء شاهدته على الإطلاق |
Aklıma gelen en kötü şey oğlumun serseri olabileceği. | Open Subtitles | اسوء شيء استطيع تخيله هو ان يصبح ابني مجرم |
Bebeği vermemenin onun için en kötü şey olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت ان الإحتفاظ بالطفل كان اسوء شيء لها |
Hayır, yaptığı en kötü şey kasabanın diğer ucuna taşınmak. | Open Subtitles | لا، اسوء شيء قام به هو الإنتقال لآخر البلدة |
Olabilecek en kötü şey bu mu? | Open Subtitles | هل قد يكون ذلك اسوء شيء قد يحدث؟ |
en kötü şey rol yapmaktır. | Open Subtitles | اسوء شيء يمكنك فعله ... هو محاولتك التظاهر بذلك |
Bunu görmek, hayatımda başıma gelen en kötü şey. | Open Subtitles | هذا اسوء شيء حدث لي ، رؤية ذلك |
Yani bana yapabileceği en kötü şey ne olabilir ki? | Open Subtitles | أعني ما اسوء شيء يمكن أن تفعله |
Bu bir adamın ailesine yapabileği en kötü şey. | Open Subtitles | وهذا اسوء شيء للرجل يمكن فعله لعائلته.. |
Dünyada ki en kötü şey değil, değil mi? | Open Subtitles | انه ليس اسوء شيء في العالم اليس كذلك؟ |
İnternet gelmiş geçmiş en kötü şey. | Open Subtitles | -اعني الانترنت اللعين هو اسوء شيء في هذا العالم |
Yani bana yapabileceği en kötü şey ne olabilir ki? | Open Subtitles | ما اسوء شيء يمكن أن تفعله؟ |
Yaptığın en kötü şey neydi, Joe? | Open Subtitles | ماهو اسوء شيء انت فعلته ياجو؟ |
- Yaptığın en kötü şey bu mu? | Open Subtitles | هذا اسوء شيء قمت به؟ |
En kötüsü de Wendy'nin kaçamak bakışları değildi. | Open Subtitles | اسوء شيء ، ليس نظرة ويندي لي |
Danger, annemin ölümü başıma gelen en kötü şeydi. | Open Subtitles | " دانجر " عندما ماتت والدتي كان هذا اسوء شيء قد حدث لي |