ona bir kasa şarap aldı ve tatildeyken program saatini.. ...doldurmak için izin istedi. | Open Subtitles | اشترى لها نبيذًا سائلًا إياها أن تعطيه وقتها في البرنامج بينما كانت في إجازتها |
Blacklight'ta ona kimin içki ısmarladığını gören olmuş mu? | Open Subtitles | أحد ما في 'المنارة السوداء' شاهد من اشترى لها الشراب؟ |
Ama ona mücevher alır ve lüks yerlerde yemeklere götürürdü. | Open Subtitles | لكنّه اشترى لها مُجوهرات، واصطحبها لتلك المطاعم الراقية. |
ona bir gökdelen al Tanrı aşkına. | Open Subtitles | اشترى لها ناطحة سحاب لأجل الرب |
Annem için. ona bir şeyler almayı düşünüyorum. | Open Subtitles | لامى, كنت افكر فى ان اشترى لها شيئا |
Anladın mı? ona birşeyler almak istiyorum, bir hediye... | Open Subtitles | لامى, كنت افكر فى ان اشترى لها شيئا |
Ve biri ona bir sürü hediye alıyormuş. | Open Subtitles | لقد اشترى لها أحدهم الكثير من الهدايا |
Bu bana ona ulaşacağım bir adres verecektir. | Open Subtitles | هذا يجعلنى يجب أن اشترى لها عنواناً |
Bence kızması gereken sendin arkadaşım. Düşünüyorum da belki ona özel bir şey almam en doğrusu olur. | Open Subtitles | حتما انت الأن غاضبا - لقد كنت افكر , ربما يجب ان اشترى لها شيئا مميزا - |
Mükemmel. Tanrım. ona bir tür hippi kolyesi almış. | Open Subtitles | رائع لقد اشترى لها قلادة على رقبتها |
Evet, aslında ona şu evrensel takvimi getirdi onun duvarına satı ve bir tür paylaştıkları bir şey haline geldi, müşterek bir toprak gibi. | Open Subtitles | نعم، اشترى لها هذا التقويم العالمي ووضعه على حائط غرفتها وأصبح الشيء الذي يشتركون به -كما تعلم، مثل أرض مشتركة |
Elbette ona daha iyi bir şey almalıydım ama, | Open Subtitles | بالطبع كان ينبغي أن اشترى لها شيئا أفضل ...ولكن |
Babası, Georgetown'dan kopya çektiği için atılan kızını beladan uzak tutmak için ona büyük ve pahalı bir ev almış ve bu taktik Maybelle bir kulüpte kendisi kadar zengin ve işe yaramaz olan Justin Turner ile tanışana dek işe yaramış. | Open Subtitles | بعد أن طردت من جامعة جورجتاون بسبب الغش، اشترى لها والدها شقة فخمة قريبة من منزله لكي تبتعد عن المشاكل... |
ona Wii Fit almamalıydım. | Open Subtitles | أنا لا ينبغي أبدا أن اشترى لها وى صالح . |
Sonra da gidip ona bir ev aldı. | Open Subtitles | ثم ذهب و اشترى لها هذا المنزل |
Tricia Reed'ın kocası ona araba aldı. | Open Subtitles | زوج "تريشا ريد" اشترى لها سيارة جديدة |
Beverly Hills'te, Burberry ve diğer mağazalardan ona 20.000 dolar değerinde kıyafetler aldı. | Open Subtitles | اشترى لها من متاجر فى (بيفرلى هيلز), ما قيمته 20 الف دولار من الملابس. |
ona bir şal almış. | Open Subtitles | لقد اشترى لها وشاحا |
- ona yüzük mü aldin? - Hayir, hayir, hayir. | Open Subtitles | هل اشترى لها خاتما؟ |