Ve bana san Francisco limanında 20 km2 lik alan verdi. ve bir mimar bulduk, birde müteahit ve Herbie'yi de kurula dahil ettik, HP'deki Arkadaşlarımız ve Steelcase'deki Arkadaşlarımız Cisco'dan Arkadaşlarımız, Wells Fargo'dan Arkadaşlarımız ve Genentech'den kurula üye oldular. | TED | و حصل لي على خمسة افدنة من ارض خليج سان فرانسيسكو و حصلنا على مهندس و مقاول عام و انضم الينا هيربي و اصدقاؤنا من اتش بي، و ستيل كيس و اصدقاؤنا من سيسكو واصدقاؤنا من ويلز فارغو و جنينتيك |
Şimdi Arkadaşlarımız esir alındı ve... seni dinleseydim, butona basmana... izin verseydim... onlarla gider ve onları korurdum. | Open Subtitles | والآن اصدقاؤنا محبوسين لو كنت فقط استمعت اليك وتركتك |
Bunlar da Arkadaşlarımız için hediyelerimiz. | Open Subtitles | هناك هو حاضرنا مع اصدقاؤنا |
Onlar casus değil. Dostlarımız. | Open Subtitles | انهم ليسوا جواسيسا انهم اصدقاؤنا |
Onlar casus değil. Dostlarımız. | Open Subtitles | انهم ليسوا جواسيسا انهم اصدقاؤنا |
Muhtemelen arkadaşlarımızdır. | Open Subtitles | من المؤكن انهم اصدقاؤنا |
Askeri kuvvetlerinden ziyade zavallılıklarıyla meşhur olan Spartalı Arkadaşlarımız, yardım için gönüllü oldular, ama doğru hatırlıyorsam bir dini festival yüzünden geciktiler. | Open Subtitles | -ان اصدقاؤنا الاسبرطيين -مشهورون بقوتهم التى لا تقل عن مهارتهم العسكرية -و تطوعوا للمساعدة و لكنهم تاخروا اذا تذكرت جيدا بسبب مناسبة دينية |
Daha sonra, en iyisi. Bize izin verir misiniz? Arkadaşlarımız bekliyor | Open Subtitles | هل تعذرونا اصدقاؤنا ينتظروننا |
Arkadaşlarımız deli olduğumuzu düşünmüşlerdi. | Open Subtitles | اصدقاؤنا اعتقدوا أننا مجانين |
Arkadaşlarımız ölüyor. | Open Subtitles | لأن اصدقاؤنا يموتون |
Arkadaşlarımız Pet Paradiso'ya gidiyor. | Open Subtitles | اصدقاؤنا يتجهون الى (بت باراديزوا) |
Bu insanlar bizim Arkadaşlarımız. | Open Subtitles | إنهم اصدقاؤنا |
Evsiz kaldık, Dostlarımız bizi öldürmek istiyor. | Open Subtitles | اصدقاؤنا يريدون قتلنا |
Al, Dostlarımız burada. | Open Subtitles | (آل), اصدقاؤنا هُنا. |
Bunlar muhtemelen arkadaşlarımızdır. | Open Subtitles | من المؤكن انهم اصدقاؤنا |