Kadınların neredeyse yarısı, sessizce, bir tür cinsel işlev bozukluğu yaşıyor. | TED | كما أن نصف النساء تقريباً يعانون من أحد اضطرابات الوظيفة الجنسيّة. |
İklim bozukluğu ile baş etmenin önündeki en büyük engel kulaklarınızın arasında yatıyor. | TED | يمكنك أن ترى أن العائق الأكبر للتعامل مع اضطرابات المناخ يقع بين أذنيكم. |
agresyon, ezicilik, intihar, yeme bozuklukları arasında oldukça, oldukça yüksek bir korelasyon var. | TED | بالإدمان، الإكتئاب، بالبطش، العدائية، التنمير، الإنتحار، اضطرابات الأكل. |
Maalesef Rahip Driscoll'un eski dostları da bunun bir Barrow sorunu olduğunu öğrenmişler. | Open Subtitles | للأسف رفقاء القس دريسكول أحسبو ان تلك اضطرابات بارو ايضاَ |
Eğer bugün yaşanan kargaşa yarın da tekrarlanırsa tapınağı derhal kapattıracağım. | Open Subtitles | إذا اضطرابات اليوم تكررت في الغد سأقوم باغلاق المعبد في الحال |
ARK yolculuğunun çok daha zor geçtiği zamanlar da olmuştur. Özellikle, ...büyük türbülans varsa... - Ne demek istiyor? | Open Subtitles | لقد كان هناك وقت عندما تسافر بالارك يحدث اضطرابات لنقل انها اضطرابات كبيرة جسدية |
Otizm, gelişimsel bozukluklar arasında, en genetik-belirlenimli olanıdır | TED | حسنا, التوحد هو أقوى الحالات الوراثية في جميع اضطرابات النمو, |
Tüm bu çocuklar kliniğimize otizm veya dikkat dağınıklığı bozukluğu, mental gerilik, konuşma sorunları gibi şikayetlerle geldiler. | TED | كل هؤلاء الأطفال أتوا إلى عيادتنا بتشخيص مرض التوحد، اضطرابات عجز الانتباه والتركيز، تخلف عقلي، مشاكل لغوية. |
Periyodontit, mantar ve duygusal rahatsızlık geçirdiğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنني مصاب بالتهاب اللثة و قدم الرياضي اضطرابات عاطفية |
Yani yetkililer veya iş dünyası arasındaki herhangi bir yolsuzluk suçlaması ya da elaltı anlaşması büyük bir sosyal kargaşa veya huzursuzluk çıkarabilir. | TED | لذلك فإن أي اتهامات بالفساد أو تعاملات مستترة بين السلطات أو رجال الأعمال سيثير سخطا اجتماعيا أو حتى اضطرابات. |
Neden bu kadar azımız aktif, sağlıklı ve kişilik bozukluğu olmadan kaldık? | Open Subtitles | ..لماذا ظل القليل جداً منا نشطاً وبصحة جيدة ودون اضطرابات في الشخصية؟ |
Pek çok hayvan duygu durum bozukluğu geliştirir. | TED | الكثير من الحيوانات تعاني من اضطرابات المزاج. |
Ancak, uyku bozuklukları, sinirlilik ve moral bozukluğu gibi, kullanımın durmasından birkaç hafta sonra geçen daha fazla saklı esrar yoksunluğu çeşitleri vardır. | TED | ومع ذلك فهناك أشكال غير ملحوظة من الأعراض الانسحابيّة للماريجوانا، تشمل اضطرابات النوم، والتهيّج، والمزاج المكتئب، والذي ينحسر خلال أسابيع من إيقاف الاستخدام. |
Bir çeşit nöbet bozukluğu var. Ve bunu anlamıyorsunuz. | TED | يعاني من اضطرابات الصرع, وأنت لاتسطيع معرفة مابه |
Şimdi sizlere ciddi konuşma bozuklukları olan birinin -aslında iki kişi- örneklerini dinleteceğim. | TED | سأقوم الآن بتشغيل مقطع صوتي لشخص، أو شخصين في الواقع يعانيان من اضطرابات شديدة في الكلام. |
Ama önce, ailenizin sorunu hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن أولا انا بحاجة الى التكلم معك حول اضطرابات عائلتك |
Hava durumu raporlarına göre şiddetli rüzgar ve türbülans bekleniyor. | Open Subtitles | ما زالت تقارير الأحوال الجوّيّة تشير إلى رياحٍ قويّة و اضطرابات. |
Genetik bozukluklar, virüsler, kanserler yoktu. | Open Subtitles | ،لم نجد أي اضطرابات وراثية لا فيروسات، لا أمراض سرطانية |
.... hastlarım uyku sorunları çekmeye devam ettiler .. | Open Subtitles | أعداد قليلة مستمرة بتجربة اضطرابات مزعجة أثناء النوم |
Başlamadan önce herhangi bir rahatsızlık fark ettiniz mi? | Open Subtitles | هل تذكروا أي اضطرابات قبل أن تبدأ؟ |
1914'e gelindiğinde Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun her bölgesinde etnik huzursuzluk hakimdi. | Open Subtitles | وبحلول عام 1914، حدثت اضطرابات عرقية في كل أرجاء الإمبراطورية تقريباً |
Yiyecek fiyatları artmaya başladı ve sosyal karışıklık da aynı seviyede arttı. | TED | ومع ارتفاع أسعار المواد الغذائية، كان هناك اضطرابات اجتماعية. |
Herkes son teknoloji, elyaf ...türbülansa neden olmayanlardan istiyor. | Open Subtitles | بالزجاج المعزول دون أي اضطرابات |
Bu araştırma üzerinde oldukça hırslıyım ve buna astım dışındaki akciğer ve solunum bozukluklarını da katarak devam etmek ve hava kirleticileri daha detaylı inceleyerek çalışmamı genişletmek istiyorum. | TED | لذلك أنا متحمّسة جداً لهذا البحث و أريد حقاً استكماله ,و توسيعه ليشمل المزيد من الإضطرابات بجانب مرض الربو .و المزيد من اضطرابات الجهاز التنفسي, و المزيد من الملوثات كذلك |
otoimmun* hastalıkları henüz tam olarak anlaşılabilmiş değiller. | Open Subtitles | اضطرابات المناعة الذاتية والغير مفهومة بوضوح حتى الآن. |
Daha önce kimsenin görmediği yeni sorunlar karışımı. | Open Subtitles | اضطرابات جديدة مكثفة لم تقع على عيني أحد من قبل. |