ويكيبيديا

    "اضطرت إلى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorunda
        
    Otomobilden enerjiye tüm sektörler değişken döviz kuruna ayak uydurmak zorunda kaldı. Open Subtitles كل الصناعات، صناعة السيارات، الطاقة اضطرت إلى مواجهة معدلات صرف متنوعة
    Bu iş böyle sona ermek zorunda olduğu için gerçekten çok üzgünüm. Open Subtitles أنا آسف حقا أنها اضطرت إلى وضع حد لهذه الطريقة.
    Bir annenin evladını öldürmek zorunda kalması hakkında berbat bir şarkıdır. Open Subtitles إنها أغنية مريعة للغاية حول امرأة اضطرت إلى قتل طفلها
    Ama onun terk etmek zorunda kalmasının nedeni bu. Open Subtitles ولكن هذا هو السبب أنها اضطرت إلى مغادرة البلاد.
    Ama savaştan sonra evlere temizliğe gitmek zorunda kaldı. Open Subtitles بعد الحرب بالتأكيد اضطرت إلى تنظيف المنازل
    Pastasını hapishaneye götürmek zorunda kaldı. Open Subtitles اضطرت إلى أن تحضر له الكعكة في السجن
    "Gitmek zorunda kaldıysanız." İngilizcen çok iyi! Open Subtitles "إذا كنت قد اضطرت إلى المغادرة" لغتك الإنجليزية جيدة جداً
    Vurmak zorunda mıydı? Open Subtitles هى اضطرت إلى إطلاق النار عليه؟
    Ama Catalina işe geç kalınca, üstünü arabada değiştirmek zorunda kalıyor ve hayır demesi zor oluyor. Open Subtitles لكن عندما ( كاتالينا ) تأخرت جداً على العمل , اضطرت إلى تغيير ملابسها في السيارة و كان من الصعب رفض هذا
    Millerce yürümek zorunda kalmış. Open Subtitles اضطرت إلى المشي لأميال
    Çok üzgün ama planlarını değiştirmek zorunda kalmış. Open Subtitles لكن اضطرت إلى تغيير خططها
    Hâlâ hayattayken gitmek zorunda kaldıysanız Londra'dan buraya otopsiye yardım etmek için nasıl geldiniz peki? Open Subtitles (كيف وصلت إلى هنا من (لندن للمساعدة في تشريح الجثة إذا كنت قد اضطرت إلى المغادرة عندما كان لا يزال على قيد الحياة؟
    O terk etmek zorunda kaldı. Open Subtitles أنها اضطرت إلى مغادرة البلاد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد