ويكيبيديا

    "اعتاد على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Eskiden
        
    • alışkın
        
    • alışabilirim
        
    • alıştı
        
    • alışmış
        
    • alışsam
        
    • zamanlar
        
    • alışıyorum
        
    Ta ki Eskiden burada hasta olan birini bulana dek. Open Subtitles حتّى أعثر على شخص اعتاد على أن يكون مريضاً هنا
    İçeri gelip babanın Eskiden çalıştığı yeri görmek ister misin? Open Subtitles هل تريد الدخول لترى اين كان والدك اعتاد على العمل
    Uyuşturucu almamış kızların bu kadar sessiz olmasına alışkın değilim. Open Subtitles وانا لم اعتاد على فتيات بهذا الهدوء مالم يكونوا فى المجال الطبى
    Bu yeni hayatına alışabilirim doğrusu, Michael. Open Subtitles يمكنني ان اعتاد على حياتك الجديده, مايكل.
    Adının Victor olmasına alıştı. İsmi söylendiği zaman kafasını çeviriyor ya da koşuyor. Open Subtitles لقد اعتاد على مناداته بفيكتور ويدير رأسه او يستدير عند سماعه
    Güçlü bir adam, istediği her şeyi, istediği zaman elde etmeye alışmış. Open Subtitles الرجل ذو السلطة اعتاد على ان ينال مايريده فى الوقت الذى يريده
    Biliyorum, buna alışsam iyi olur. Open Subtitles أعلم و من الأفضل أن اعتاد على هذا
    Bir zamanlar tüm evde o yaşıyordu, inanabiliyor musun? Open Subtitles لقد اعتاد على أن يشغل المنزل بأكمله أتتخيلين ذلك
    Bunları kullanmaya alışıyorum, işaret dili falan öğreniyorum. Open Subtitles مثل ان اعتاد على استخدام هذه واتعلم بعض اشارات التواصل
    Ve Eskiden o da bana asikti. Open Subtitles وهو قد اعتاد على حبي بالمقابل لكني كنت لئيمة معه
    Eskiden narkotikte çalışıyordu esrar laboratuarlarını basıyordu. Open Subtitles اعتاد على العمل في مكافحة المخدرات قبض على العديد من مخبرات المخدرات السرية في الغابات الخلفية
    Yerel adresi yok. Eskiden bir demo ekibinde çalışıyormuş. Open Subtitles ليس هناك عنوان محليّ، اعتاد على العمل مع الفريق التجريبي
    Eskiden oraya gidip erzak tedarik ederdi. Open Subtitles اعتاد على الذهاب إلى هناك والحصول على المؤن
    Vücudunun neye alışkın olduğu belli, patlayacağın kesin. Open Subtitles وذلك لأن جسمك اعتاد على العادة فمحتمل أن تنفجر
    Tercihen acı çekmeye ve pis kokulara alışkın ve 3. Open Subtitles شخصٌ من بلاد العالم الثالث الذي اعتاد على المعانة والروائح الكريهة
    O, Uyuşturucu kaçakçılığına alışkın. Open Subtitles لقد اعتاد على تهريب المخدرات، ثم أمسكوا به
    Anlıyorum. Organize bir toplum. Buna alışabilirim. Open Subtitles أرى ذلك, إنّه منظم في كل شيء سوف اعتاد على ذلك
    Oh, sadece diyordum ki buna alışabilirim. Open Subtitles كنت مجرد اقول ... أنا يمكن ان اعتاد على هذا.
    Böyle bir manzaraya alışabilirim. Open Subtitles قد اعتاد على النظر لمناظر كتلك
    Yedi yılın sonunda alıştı artık. Open Subtitles طبيعةَ زوج والدتك بعد سبع سنوات، اعتاد على الأمر،
    Sanırım benim pek ortalarda görünmememe ve onun çözemediği bir yığın sorunum olmasına alıştı. Open Subtitles وأظنه اعتاد على عدم تواجدي وتواجد مشاكل كثيرة لا يستطيع حلها.
    Sürekli emir vermeye, sahiplenmeye alışmış bir adam... nasıl bu hale gelebilir? Open Subtitles كيف يمكن ان يحدث هذا لرجل قد اعتاد على ترتيب المستقبل؟ ..وفوق كل ذلك الإمتلاك؟
    Buna ben de alışsam iyi olacak sanırım. Open Subtitles اظن ان علي ان اعتاد على ذلك ايضا
    Okulda olduğum zamanlar taklidimi yapar dururdu. Open Subtitles اعتاد على التحرش بي بعض الوقت حين اكون خارجا من فناء المدرسة للعودة
    Temiz havaya alışıyorum. Open Subtitles لقد بدأت اعتاد على هذا الهواء النقى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد