"اعتقدت أنه كان" - ترجمة من عربي إلى تركي

• olduğunu sanıyordum
• olduğunu düşünmüştüm
• sahte silah aldığını

İmparator'la yapılan antlaşmanın amacının bu olduğunu sanıyordum.
اعتقدت أنه كان الغرض من لاتفاق مع الامبراطور

Yetenek yarışmasına geri alınmamız içinde bir planın olduğunu sanıyordum, Henry.
اعتقدت أنه كان من المفروض أننا نخطط لنعود إلى مسابقة المواهب يا هنري

- Bugün izinli olduğunu sanıyordum.
اعتقدت أنه كان من المفترض أن تأخذي اليوم إجازة

Hep süper havalı olduğunu düşünmüştüm. Ama süper insan olduğu aklıma gelmemişti.
،لطالما اعتقدت أنه كان خارق الروعة لم أكن أدرك أنه كان بشري خارق

Mesajın emlakçıdan geldiğini görünce istenmeyen e-postalardan olduğunu düşünmüştüm.
ولكن عندما رأيت أنه كان من سمسار اعتقدت أنه كان مجرد بريد مزعج

Flynn'in ilk kasette sahte silah aldığını gördüğümde şans sanmıştım.
في أول شريط تفحصته, اعتقدت أنه كان حظاً. إلا أنني لا أؤمن بالحظ.

Bu savaş için halkın desteğine sahip olduğunu sanıyordum. Düne kadar.
اعتقدت أنه كان يحظى بتأييد لهذه الحرب حتى أمس

- Kımıldama! - Yaz kampında olduğunu sanıyordum.
لقد اعتقدت أنه كان في المعسكر الصيفي

Grup provan olduğunu sanıyordum.
اعتقدت أنه كان لديك تدريب للفرقة

Planın anahtar ismi olduğunu sanıyordum?
اعتقدت أنه كان قطعة أساسية في الخطة

Gözaltında olduğunu sanıyordum.
اعتقدت أنه كان في السجن.

Görüşme için Downton'a gelememe nedeninin o olduğunu sanıyordum.
اعتقدت أنه كان سبب عدم قدرتك للمجيىء إلى، (داون تون) للمقابلة.

Aramızda, iyi şeylerin olduğunu düşünmüştüm -- en azından, iyi şeylerin başlangıcı.
اعتقدت أنه كان بيننا شيء جيد، أقله بداية شيء جيد.

Hodge olduğunu düşünmüştüm. Emindim.
كلا, اعتقدت أنه كان (هودج) كنت متأكدة

- Ben hep bir bebek olduğunu düşünmüştüm.
-لطالما اعتقدت أنه كان طفلا .

Flynn'in ilk kasette sahte silah aldığını gördüğümde şans sanmıştım.
عندما رأيت (فليين) يشتري مسدساً مزيفاً في أول شريط تفحصته, اعتقدت أنه كان حظاً.