İlk okuldan beri, sokak kedi ve köpeklerini toplayıp İnfaz Makinesi'nde öldürmek için evine götürüyordu. | Open Subtitles | منذ كان في المدرسةالابتدائية كان يلتقط القطط والكلاب الضالة ويأخذها لبيته ليقتلها بأداة اعدامه |
Müdürün suçları açığa çıkıncaya kadar 85 mahkum infaz edilmişti bile. | Open Subtitles | واخيرا تم اكتشاف الحارس لكن بعد اعدامه ل 85 سجين |
Bir gün öncesinde, infaz tarihi yine ertelenmişti. | Open Subtitles | اليوم الذي قبله موعد اعدامه الثاني تأجل أيضا |
Bir tanesi ben hala içerdeyken infaz ediliyor. | Open Subtitles | واحد منهم تم اعدامه عندما كنت بداخل السجن |
Bütün istediği yaklaşmakta olan idamından, kefaretinin küçük bir parçasını kurtarmak. | Open Subtitles | كل ما يتطلبه هو سداد جزء من الدين من خلال اعدامه الوشيك. |
İnfaz etmek için, böylece tehdit son bulabilir. | Open Subtitles | من أجل اعدامه حتى ينتهي هذا التهديد بشكل قاطع |
ve sonrasında çok ümit ederim ki infaz edilecek. | Open Subtitles | بعدها ، انه املي العميق بأن يتم اعدامه |
Soğuk kanlılıkla infaz mı edeceksiniz? | Open Subtitles | اعدامه بدم بارد؟ |
İnfaz edildiğini bilmesini istiyorduk. | Open Subtitles | كنا نريده ان يعلم عن اعدامه. |
İnfaz edilmiş. | Open Subtitles | لقد تم اعدامه |
Ama infaz edildi. | Open Subtitles | لقد تم اعدامه |
Benim tek istediğim, idamından önce Matt için bir ilahi okumak. | Open Subtitles | -كل ما أطلبه هو عزف ترتيلة لماثيو قبل اعدامه |
Hem de idamından hemen önce. | Open Subtitles | عشية تنفيذ حكمه اعدامه |