"اعرف ولكن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Biliyorum ama

Biliyorum, ama seni öldürmeden söylemem gereken bir şey var.
اعرف ولكن على أن اخبرك بشىء واحد قبل أن أقتلك

Şey, haklısın. Biliyorum. Ama neden deşip duralım, değil mi?
اعرف, اعرف, ولكن فقط لمَ إطراء الامر من الأساس ؟

Evet, biliyorum, ama işimin gereği bu. Lütfen, bayan, oturun!
نعم,اننى اعرف ,ولكن هذه متطلبات عملى, فارجوكى اجلسى

Bunu sen biliyorsun, ben Biliyorum ama o biliyor mu?
بالتاكيد, انت تعرف وانا ايضا اعرف ولكن هل يعرف هو ذلك؟

Biliyorum ama gay çiftler için bekleme sırası orada.
.نضع اوراقنا انا اعرف, ولكن هنالك صف للشواذ

Biliyorum, ama bunu halledebilecek biri varsa o da sensin.
؟ هذا مستحيل .أنا اعرف ولكن اذا كان هناك شخص يستطيع فعلها فإنه انت

Biliyorum, ama hem takımın, hem de Jamie'nin sana ihtiyacı var.
انا اعرف ولكن هناك فريق محتاجك وكذلك جيمى

- Biliyorum ama görüntülerde sanki bir şeyler konuşuyorlarmış gibi görünüyor. Oğlumla konuşabilecek durumda mıydı?
اعرف ولكن لدي شريط مراقبة يظهر أنه تحدث مع ابني فهل كان قادرا على الدخول في محادثة مع ابني؟

Biliyorum ama bu şekilde sen babanın evindeyken görüntülü konuşabiliriz ödevinle ilgili yardıma ihtiyacın olduğu zaman ya da matematikle başın belada olduğu zaman.
اعرف ولكن بهذه الطريقة عندما تكوني بمنزل والدك يمكننا ان نتحادث عبر الفيديو مثل عندما تحتاجين للمساعدة في وظائفك

Biliyorum, ama iyi değil. Ona olan bitenleri hatırlatıyor. - Keşke bunu yapmasaydın.
اعرف, ولكن هذا ليس جيد, إنه يذكّره وتمنيت لو لم تفعلي ذلك

Biliyorum ama kendini tehlikeye atmak çözüm değil.
اعرف, ولكن وضع نفسكِ فى خطر ليست الاجابه

- Biliyorum ama sana bel bağlamak istemiyorum.
اعرف ولكن لا احب ان احمل علي كاهلك الكثير

Biliyorum ama sıkıldıysa bile oranın nesi eğlenceli geliyor anlamıyorum.
اعرف , ولكن حتى لو كان قد اصابه الضجر لا اعرف ماهو الممتع هناك ؟

Biliyorum, Biliyorum ama sadece onunla son anım aklıma gelip duruyor.
اعرف ولكن ولكني استمر في التفكير بأخر مره رأيته فيها

Biliyorum ama çocuklar büyüdükçe ebeveynlerinden uzaklaşırlar.
اعرف ولكن الاطفال يستقلون عن اباءهم عندما يكبون..

- Biliyorum. Ama sadece uzaktan bir görsem, lütfen?
اعرف, ولكن الا يمكن ان اراه من فضلك ؟

Biliyorum, ama bunu bana söylemeye hakki yok.
اعرف ولكن لماذا اسمع هذا الكلام منه؟

Biliyorum. Ama bu kafes çok büyük.
نعم اعرف ولكن القفص كبير لدرجة

Belki Biliyorum ama sen nasıl biliyorsun?
حسنا، ربما اعرف ولكن كيف تعرف انت؟