Size tam üç dakika süre veriyorum. | Open Subtitles | سوف اعطيكم ثلاثة دقائق للتقدم قبل الفيضان |
Dinleyin, köpeğim yavruladı ve düşündüm de her yanınız dışkı olduğuna göre ve sizi çok az tanıdığım için size bu narin, kar-beyazı yavru köpeği veriyorum. | Open Subtitles | اسمعوا ,كلبي حظى بأطفال, و افكرت بما انكم مغطون بالبراز وبالكاد اعرفكم, سوف اعطيكم جراء ضعيفة بيضاء. |
Ve sizi garanti ederim size hak ettiği bütün değerlendirmeleri vereceğim. | Open Subtitles | وأنا أؤكد لكم أنني سوف اعطيكم كل الاهتمام وكل ما يستحقه |
Size bilgeliğin faaliyette olduğu bir örnek vereceğim. | TED | حسناً .. سوف اعطيكم مثالاً عن الحكمة العملية في الواقع |
Size dostça bir öğüt vereyim. | Open Subtitles | هل من الممكن ان اعطيكم نصيحه صغيره ايها الرجلان؟ |
Unutmayın kızlar ben size istediğiniz her şeyi verebilirim. | Open Subtitles | تذكروا يا بنات , يمكنني ان اعطيكم اي شئ تريدونه |
Hadi millet, size arkadaşınızı ispiyonlamanız için bir fırsat veriyorum. | Open Subtitles | هيا يا رفاق، انا اعطيكم فرصة للوشاية بصديق |
Ben de, tıpkı Alexander gibi, kazandığım her şeyi size veriyorum. | Open Subtitles | -انا ايضا اعطيكم مثلما اعطاكم الكساندر |
Size bir emir veriyorum. | Open Subtitles | انا اعطيكم امرا |
Size söz veriyorum bu asla olmayacak. | Open Subtitles | ...اعطيكم كلمتي هذا لن يحصل ابداً |
Ben de size beni delirtmeniz için izin veriyorum. | Open Subtitles | لذا اعطيكم رخصتي بدفعي للغضب |
Tamam, hiçbiriniz beş toplu dokuyu bilmediğinize göre, Size bir küçük ipucu vereceğim. | TED | حيث انكم لم تفهمو نمط الكرات الخمس سـ اعطيكم تلميحاً بسيطاً |
Beynimin nasıl çalıştığıyla ilgili size bir kaç örnek vereceğim. | TED | سوف اعطيكم بعض الامثلة توضح كيف يعمل عقلي |
Şimdi elimde olduğu kadarını alın kargo geldiğinde geri kalanını size vereceğim. | Open Subtitles | خذوا ما بحوزتى الآن وسوف اعطيكم البقية فيما بعد. وذلك عندما تأتى اليّ باقى الشحنة. |
Düşündüm de, size ikinci bir şans vereceğim. | Open Subtitles | لقد كنت افكر. يا رفاق، سوف اعطيكم فرصة ثانية |
Banka hesabınız olmadığı için maaşlarınızı böyle nakit vereceğim. | Open Subtitles | بما انكم ليس لديكم حسابات فى البنك سوف اعطيكم اجركم نقداَ |
Bana birkaç saat verin, eski telefon kayıtlarını kontrol edeyim, ve bu numaraların sahiplerinin isimlerini vereyim. | Open Subtitles | يمكنني أن أجعل المؤرخ بتارخ قديم يعكس الدليل و بعدها اعطيكم الاسماء للتوصلوا الى هذه الارقام |
Hong Kong Emniyeti'ndeki arkadaşlarımız bu olayı durdurabileceğinden eminse size dostça bir tavsiye vereyim. | Open Subtitles | إذا أصدقائنا من شرطة هونغ كونغ واثقين من قدرتهم على إيقاف هذه الصفقة، دعوني اعطيكم نصيحة وديّة. |
Size bir örnek vereyim: Geçen haftaki Now dergisi -- | TED | وسوف اعطيكم مثالا عن هذا .. هذه مجلة " الآن " عدد الاسبوع الماضي |
Siz Westen'i istiyorsunuz, size Westen'i verebilirim! | Open Subtitles | هل تريدون ويستن ,يمكننى ان اعطيكم ويستن. |
Gitmen için tüm yemeğimi verebilirim | Open Subtitles | سوف اعطيكم جميعا طعام لاكن يجب ان تذهبو |
Bu evrimin ne kadar hızlı olduğuna dair bir örnek vermek istiyorum. | TED | اود ان اعطيكم مثالا يظهر مدى سرعة حدوث هذا التطور. |