Geçen yıl siyah bir kıza tecavüz eden dört beyazı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر الأربعة الشباب البيض الذين اغتصبوا فتاة سوداء السنة الماضية؟ |
Kadınlara tecavüz eden, döven, öldüren erkekler. | Open Subtitles | الذينَ اغتصبوا النِساء و ضَربوهُم، و قَتلوهُم |
Jane, kurbanlarımız 1995'te 15 yaşındaki bir kıza tecavüz etmişler. | Open Subtitles | جين ضحيتينا اغتصبوا فتاة في عمر 15 سنه في عام 1995 سمانثا براون |
Kadınlara tecavüz ettiler ve çocukları öldürdüler. | Open Subtitles | اغتصبوا النساء وبعدها قاموا بقتل الأطفال |
Bütün bu pırlantalı, kürklü insanlar... soyuldu mu, tecavüze uğradı mı onların babası olup çıkarım. | Open Subtitles | كل هؤلاء الناس بالداخل باموالهم وفرائهم سرقوا او اغتصبوا |
O adamlar işimizi çaldılar, onlara tecavüz ettiler ve onları öldürdüler, sen ve arkadaşların bununla ilgilenmedikleri için, birileri bununla başa çıkmak zorunda. | Open Subtitles | هؤلاء الشباب سرقوا وظائفنا اغتصبوا وقتلوا ولا بد أن يتعامل أحد معهم طالما أنت وأصدقاؤك لم تقوموا بذلك |
Naziler... onun köyünü yakıp... ablasına tecavüz edip... bir domuz ahırında... ölü bıraktılar. | Open Subtitles | بل اخبرته بان الالمان قاموا باغتصابها و اغتصبوا اخته |
Kadınlara tecavüz ettiler ve... ve sivilleri öldürdüler ve çocukları zorla ya asker ya seks kölesi yaptılar. | Open Subtitles | لقد اغتصبوا نساءً وقتلوا مواطنين وأجبروا أطفالاً على أن يصبحوا إما جنوداً أو مستعبدين جنسياً |
Samuel bu yüzden Rusların onun orospularından birini kaçırıp tecavüz edip sonra öldürdüklerini söylüyor. | Open Subtitles | يقول صموئيل أن الروس اغتصبوا وقتلوا احدى عاهراته وانه قتلهم في المقابل. |
Onlara daha önce yağmaladıkları tecavüz ettikleri ve katlettikleri toprakları verdi. | Open Subtitles | اعطاهم نفس الارض الذين اغتصبوا وقتلو ابنائها |
Adalet Bakanlığı, üniversite kampüslerinde gerçekleşen tacizlerin yarısından fazlasının seri tecavüzcüler tarafından gerçekleştiğini söylüyor, çünkü üniversite sistemi dışında, eğer birini taciz ederlerse, mahkemeye verillirler; ama üniversite kampüslerine girdikle rinde ceza almadan tecavüz edebiliyorlar. | TED | وتقول وزارة العدل، أن أكثر من نصف حالات الاغتصاب في الحرم الجامعي يقوم بها مغتصبون متسلسلون بسبب القانون خارج الجامعة، إذا اغتصبوا أحد سيقومون بمحاكمتهم، لكن في الحرم الجامعي يوجد حصانة للمغتصب. |
Kızına tecavüz etmişlerdi, neredeyse ölüyordu. | Open Subtitles | لقد اغتصبوا وقاربوا على قتل ابنته |
Kızına tecavüz edenler ölüm cezasını hak ediyordu, Carl Lee değil. | Open Subtitles | الذين يستحق حكم الإعدام هم الذين اغتصبوا ابنته (وليس (كارل لي |
O çok özel biri değildir. Ona herkes tecavüz etti: | Open Subtitles | ليس بها شئ مثير لقد اغتصبوا الكل .. |
Chicago'da bir adamı öldürdükten sonra, karısına tecavüz edip öldürmüşler. | Open Subtitles | ،قتلوا زميل لهم في شيكاغو ...وثم اغتصبوا وقتلوا زوجته |
Hikayeye göre ona tecavüz edip ailesini katletmişler. | Open Subtitles | "تفيد القصّة بأنّهم اغتصبوا ونحروا عائلتها كاملة" |
Kadınlara tecavüz edip, çocukları öldürdüler. | Open Subtitles | اغتصبوا النساء و قتلوا الأطفال |
tecavüz ettiler, cinayet işlediler. Yakıp yıktılar. | Open Subtitles | لقد اغتصبوا وقتلوا وتركوا النفايات |
- Çalışanlarımdan biri kızıma tecavüz etti. | Open Subtitles | كان هناك رجالاً اغتصبوا ابنتي. |
Onun, George Melton'ın ve Trey Willis'in Hanna'ya tecavüz ettiğine yemin etmiş. | Open Subtitles | و اقسم انه هو، و (جورج ميلتن) و (تيري ويلز) اغتصبوا (هانا) |
En az iki kişi daha önceden tecavüze uğradı ve sen bize bildiklerini söylemeyecek misin? | Open Subtitles | و امرأتين اغتصبوا مسبقًا و أنت لا تريد أن تخبرنا ما تعرفه ؟ |