Eğleniyor gibi yapıyorsun; bunu mahvetmek istemem. | Open Subtitles | انت تتظاهر بقضاء وقت جيد ولا اريد افساد هذا |
Sana söylemedim çünkü seni kızdırmak ve yıldönümümüzü mahvetmek istemedim. | Open Subtitles | لم اخبرك لأنك ستغضب ولااريد افساد ذكرانا |
İşleri, senin ve o çocuk için berbat etmek istemiyorum. | Open Subtitles | انا ? اريد افساد الامور , انتي تعلمي, انتي والفتى |
Ama hemen seninle yatarak herşeyi berbat etmek istemiyorum. | Open Subtitles | ولكني لا أريد افساد الأمور بالاستعجال في معاشرتك. |
Neden herkesin bu anımı mahvetmeye çalıştığını bilmiyorum. | Open Subtitles | انا لا اعلم لماذا يحاول الجميع افساد هذا اللحظة لى |
Randevunu mahvettiğim için kendimi kötü hissettim, ...bunu telefi etmek istedim. | Open Subtitles | شعرتُ بالسّوء حيال افساد موعدكِ لذا أردتُ أن أعوّضكَ إيّاه. |
Eğlencenizi bozmak gibi olmasın ama randevunuza geciktiğinizi hatırlatmak istedim, efendim. | Open Subtitles | سيدى , لا اريد افساد متعتك أيمكننى ان اذكرك انك ستتأخر على موعدك ؟ |
Eskiden uykusunda onu izleyip, her şeyi mahvetmeyi bırakmasını dilerdim. | Open Subtitles | اعتدت ان اراقبها نائمة واصلي لاستمد القوة لاتوقف عن افساد الاشياء يا امي |
Pekala, güzel, hayatını mahvetmekten vazgeçemiyorsun- | Open Subtitles | . . أنت لا تستطيع أن تتوقف عن افساد حياتك |
Teşekkürler, Cindy. Senin de hayatını mahvetmek istemiyorum ama. | Open Subtitles | شكرا يا سيندى ولكنى لا اريد افساد حياتك ايضا |
Eğer hayatımın tekrar düzelmesini istiyorsam, listemden birşeyler silmeye başlamam lazım. Eğer sanat kariyerimi mahvetmek konusunda birşey yapmak istiyorsan, yeni kariyerimi genişletmeme yardım edebilirsin. | Open Subtitles | عليّ البدء بشطب المهام عن قائمتي اذا أردت تحسين حياتي ثانية حسناً، أتريد التعويض عن افساد مهنتي الفنيّة؟ |
Bak, kendi hayatını mahvetmek istiyorsan devam et ama beni de yanında götürme. | Open Subtitles | انظر .. ان كنت تريد افساد حياتك .. فانت حر |
Bu anı mahvetmek istemem ama, sanırım göğüslerinin arasına bir şey - | Open Subtitles | لا أريد افساد اللحظة .. لكن لديك شيء عالق بين |
Genç bir kadının özgürlük şansını mahvetmek ne kadar önemli? | Open Subtitles | لكن هذا مهم اي اهمية في افساد فرصة فتاة شابة في الحرية ؟ |
Mutlu olduğumu bildiği için geri döndü ve her şeyi berbat etmek istiyor. | Open Subtitles | لقد عاد لانه يعلم بأنني سعيد ويريد افساد كل شيء |
Planlarını berbat etmekten nefret ediyorum,_BAR_ama o test negatif çıkacak. | Open Subtitles | سامحنى على افساد مخططاتك لكن التحليل سيكون سلبى |
berbat etmeye başlarsan ensene yumruk atarım. | Open Subtitles | اذا بدأت فى افساد الامر سوف ألكمك فى رقبتك |
Dünyada bu ahit parçalarından çok az sayıda kaldı, eğer bunu da sen berbat edersen yazık olur. | Open Subtitles | , هناك القليل المتبقي من هذا في العالم سيكون من المؤسف افساد هذه |
Bölge ekonomisini mahvetmeye falan mı uğraşıyorlar? | Open Subtitles | هل يحاولون افساد اقتصاد المنطقة أم ماذا؟ |
Düğün günümü mahvetmeye devam ettiğinize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنكم تواصلون افساد يوم زفافي |
Tatil gününü mahvettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | شكرا يا سيدتى, واسف على افساد يوم راحتك |
Teşekkürler. Pazar gününü mahvettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | شكراً لك انا آسف على افساد يومك |
Tabii, babanın, Eleanor ile olan yeni iş ortaklığı ... onuruna olan kutlamayı bozmak istemiyorsan. | Open Subtitles | الا اذا كنت تريد افساد الأحتفال ومابناه والدك مع "إلينور" |
Bir defa daha akşam yemeğimi mahvetmeyi başardın. | Open Subtitles | -مرة ثانية نجحت فى افساد عشائى ياديماريتوس |
Marco Forlan, uyuşturucu bulundurmaktan ve ayrıca neredeyse takım elbisemi mahvetmekten dolayı tutuklusun. | Open Subtitles | ماركو فورلان , انت تحت الاعتقال لحيازة المخدرات و ايضا لقربك من افساد بذلتي |