Düşünüyorum da, yapılacak en iyi şey, İngiltere'deki akrabalarınızın yanına dönmek ve... | Open Subtitles | اعتقد ان افضل شئ يمكن عمله هو الأتصال ببعض اقاربك فى انجلترا. |
Demek istediğim eğer yarışmayı kazanırsa, başına gelen en iyi şey olacak. | Open Subtitles | انا اعنى , اذا فازت بالبرنامج قد يكون افضل شئ حدث لها |
Onlar için yapabileceğimiz en iyi şey sessizce buradan tüymek. | Open Subtitles | افضل شئ يمكننا فعله لاجلهم هو ان نتسلل للخارج بهدوء |
Hayır. Başımıza gelen en güzel şey. Bulaşıkları düşünsene. | Open Subtitles | بالعكس فهذا افضل شئ حدث تخيلى حجم غسيل الصحون |
Başıma gelen en güzel şey. | Open Subtitles | هي افضل شئ سأفعله اكثر من اي شئ في حياتي |
Ben, sen bilmiyor olabilirsin ama ben senin başına gelen en iyi şeyim. | Open Subtitles | بين,ربما انت لا تعرف هذا ,لكن انا افضل شئ حدث لك |
- Evet, onlar hakkındaki en iyi şey İngilizce konuşmamaları. Richie bu akşam sende kalabilir miyim? | Open Subtitles | افضل شئ في المراة اللاتينية انها لا تفهم اللغة الانجليزية |
Alex, yapabileceğim en iyi şey cinsel olarak hayatımı yaşamak ve onun bunu örneklerle öğrenmesini ummak. | Open Subtitles | الكس افضل شئ يمكننى فعله هو ان اعيش حياتى الجنسية امامه واتمنى ان يتعلم منها شئ |
Belki de yapılacak en iyi şey her şeyi düşünmemektir. | Open Subtitles | حسنا , ربما افضل شئ تعمليه هو ان لاتحسبـيه على الاطلاق |
Vay, o hapları almak sosyal yaşamlarınız için yaptığınız en iyi şey olabilir. | Open Subtitles | واو ,باخذ هذه الحبوب محتمل ان يكون افضل شئ ان تبدؤا في العمل لحياتكم الاجتماعيه |
Tamam, bak, iş borç konusuna geldiğinde yapılacak en iyi şey fırsat elinden kaçmadan gidip yüzleşmektir. | Open Subtitles | حسنا، انظر، عندما يتعلق الموضوع بالدين افضل شئ يجب ان تقوم به هو موجهته قبل ان يخرج عن السيطرة |
Yapabileceğin en iyi şey, kızın ağabeyini öldüreni bulmak. | Open Subtitles | افضل شئ عليك فعله هو ايجاد الرجل الذي قتل اخاها. |
Yapılacak en iyi şey bu . İptal etmek istemediğini bende biliyorum. | Open Subtitles | هذا هو افضل شئ بإمكاننا فعله اعلم انكَ لاتريد ان تلغي لأي احد |
Pete ve onun arasında gidip geliyorum, sürekli üzgünüm ve yapılacak en iyi şey muhtemelen banyoda saklanıp ağlamak değil. | Open Subtitles | بينه وبين بيت، أنا حزينة طوال الوقت وهذا على الارجح ليس افضل شئ البقاء في الحمام مختبئة وابكي |
Bazen yapılabilecek en iyi şey, hırçın bir şekilde kendini tatmin etmek. | Open Subtitles | احياناً افضل شئ هو الغضب، الهجوم لنسميها حب الذات |
Şu an sarhoşsun o yüzden yapacağın en iyi şey çeneni kapatmak. | Open Subtitles | لقد كُنت سكران، افضل شئ الان كان يُمكنك ان تفعله، هو أن تخرس |
Tatlım, o kız başına gelen en iyi şey. | Open Subtitles | عزيزى ,انها افضل شئ قد حدث لك على الاطلاق |
Riley, o kızın ön cama fırlaması bizim başımıza gelen en iyi şey. | Open Subtitles | رايلى,هبوط جسم تلك الفتاة على الزجاج الامامى هو افضل شئ حدث لنا على الاطلاق |
İnanıyorum ki burada, onun başına gelebilecek en güzel şey bu olacağı için ben bunu en başından engelleyeceğim. | Open Subtitles | ولانني اظن ان ذلك سيكون افضل شئ سيحصل لها هنا سانهي المناقشة |
Uzun zamandır başıma gelen en güzel şey. | Open Subtitles | انه افضل شئ حدث لي منذ مدة طويلة |