Böylesine zehirli bir toprağa yapabileceğin en iyi şey, üstünü örtmektir. | Open Subtitles | مع هذه التربة السامة افضل شيء يمكنك فعله هو تغطيتها فحسب |
Hükümetten kurtulmak, uzun zamandır burada olan en iyi şey. | Open Subtitles | التخلص من الحكومه افضل شيء حصل هنا منذ زمن بعيد |
Şuan yapabileceğin en iyi şey daha iyi hissetmeye çalışma. | Open Subtitles | افضل شيء تستطعين فعله الان؟ لا تحاولي ان تشعري افضل. |
Sensei'nin bizi göremediği bir yerde saklanırdık... en iyisi buydu, değil mi? | Open Subtitles | نختبأ في مكان لايرانا فيه المعلم كان هذا افضل شيء , أليس كذلك؟ |
Herkes, biri sana silah doğrulttuğunda cüzdanını vermenin en iyisi olacağını düşünür. | Open Subtitles | احدهم يعطي المحفظة تحت تهديد المسدس الجميع يظن ان ذلك افضل شيء لفعله |
Bunu asla çıkarmayacağım. Gördüğüm en güzel şey. | Open Subtitles | لن اخلع هذا ابدا هذا افضل شيء على الإطلاق |
Biri hayatımdaki tek iyi şeyi yedi! | Open Subtitles | اكل احدهم افضل شيء في حياتي |
Her bir ülkede, her programda bir sembole ihtiyaç vardır, bu, MBA'sı ile yaptığı en iyi şey muhtemelen. | TED | ان يكون هنالك رمزاً .. وقد كان هو رمز حملتنا وبرنامجنا وربما كان هذا افضل شيء قام به بدرجة الماجستير تلك |
Eğer bundan payını alırsa hayatında elde ettiği en iyi şey olacaktır. | Open Subtitles | لو انه أدين بهذا، فسيكون افضل شيء فعله بحياته |
Ayak ağrısı için bildiğim en iyi şey. | Open Subtitles | انه افضل شيء يمكن استخدامه لتقرحات القدمين |
Yapabileceğim en iyi şey üniversiteyi bırakıp bir iş bulmak olur. | Open Subtitles | افضل شيء بالنسبة لي الآن ان أترك الجامعة و أبحث عن عمل |
Sevgilisi için söylenebilecek en iyi şey bazen telefona cevap vermesi! | Open Subtitles | افضل شيء يمكنك قوله عنه بأنه يجيب على المكالمات في بعض ألاحيان |
Evlenmek dışında başıma gelen en iyi şey. | Open Subtitles | هيا يا رجل هذا افضل شيء حصل لي بجانب تزوجي |
Hukuk departmanındaki çocuklara göre... yapılacak en iyi şey, suçunu itiraf edip... mümkün olduğunca sessiz sedasız pazarlık ederek... | Open Subtitles | الاشخاص في قسم القضايا يعتقدون ان افضل شيء هو أن تعترف بالذنب, تعقد صفقه مع المدعي من اجل تهدئة الوضع قدر الامكان |
Ben bunu tatlılık markası derim ama biliyor musun Şimdiye kadar senin başına gelen en iyi şey Marc. | Open Subtitles | حبيبي, لكنك لا تعرف ان كان مارك افضل شيء سوف يحدث لك؟ |
Sanırım en iyisi direkt konuya girmem. | Open Subtitles | لذلك اعتقد ان افضل شيء بالنسبه لما اعمله هو اخراج مااتيت لاجله |
en iyisi ise buna devam etmek ve onları neler olduğundan haberdar etmektir, bebeğim. | Open Subtitles | افضل شيء تستطيعي فعله هو ان تجعليهم يقوموا بعملهم يا طفلتي |
Bu yüzden, iki haftalık izin şu an için en iyisi olacaktır. | Open Subtitles | اعتقد ان اجازة لمدة اسبوعين هي افضل شيء في هذا الوقت |
Bilmenizi isterim ki, Peyton hayatımdaki en güzel şey. | Open Subtitles | اريدك فقط ان تعرفي ان بايتون هي افضل شيء املكه في حياتي |
Lise 2'li Becky Jackson hayatıma gireli beri Cooter Mankins başıma gelen en güzel şey ve onu da kaybedersem, Allah belamı versin. | Open Subtitles | كوتر ماكينز هو افضل شيء حدث بالنسبة لي منذ ان دخلت الطالبة بيكي جاكسون غلى حياتي وسوف اخسر اذا خسرته هو ايضا |
...başıma gelen en güzel şey Tıp Okulundan istifa etmeyi düşünmek- | Open Subtitles | ان افضل شيء حصل لي مطلقاً كان عندما فكرت بالدخول الى كلية الطب |
Biri hayatımdaki tek iyi şeyi yedi! | Open Subtitles | اكل احدهم افضل شيء في حياتي |