Sanırım, olabileceğimden daha iyi olmama yardımcı olan, bazı şeyler var. Olmam gereken olamadığımı biliyorum. | TED | هنالك بعض الأشياء ساعدتني, اعتقد, جعلتني افضل مما كنت. أعلم انني لست ما ينبغي ان اكون عليه, |
Ama eğer bazı belirli şeylerle karşılaşmasaydım, olabileceğimden daha iyi olduğumu da biliyorum. | TED | ولست مايجب ان اكون, لكن اعتقد انني افضل مما كنت عليه إذا لم امر عبر هذه الأشياء المحددة. |
Biliyor musun, Jordan Collier'ı düne göre çok daha iyi tanıyorum, ve o da bizi tanıyor. | Open Subtitles | وأنا أعرف الأن عن جوردن كولير الكثير افضل مما كنت أعرف عنه وهو يعرفنا ولابد أن يكون شيئا جيدا |
İki günde yaptığın şeyin, benim üç ayımı verdiğim işten daha iyi olduğunu mu düşünüyorsun cidden? | Open Subtitles | أتعتقدين حقاً ان مافعلتيه خلال يومان.. افضل مما كنت اعمله خلال 3 اشهر؟ |
Bana daha iyi olmak için bir fırsat verildi. | Open Subtitles | لقد منحت فرصه كي اتوقف عما افعله واصبح افضل مما كنت علـــية |
Yani, biliyorsun, olduğumdan daha iyi olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انت تعلم انني احاول ان اكون افضل مما كنت عليه |
Ve beni daha iyi bir koç yaptılar. Her zaman olduğumdan bile daha iyi. | Open Subtitles | وقد جعلونى مدرباً افضل مما كنت عليه |
Her şey korktuğumdan çok daha iyi şekilde sona erdi. | Open Subtitles | حسناً ذلك انتهى بشكل افضل مما كنت اخشى |
Düsündügümden daha iyi hatta. | Open Subtitles | افضل مما كنت انا فقط اعطيك التشجيع |
Yani, umduğumdan daha iyi. | Open Subtitles | انه افضل مما كنت أتوقع |
Benden daha iyi şeyler yapıyorsun. | Open Subtitles | تقوم به افضل مما كنت اقوم به |
Benden daha iyi. | Open Subtitles | افضل مما كنت |