Sen de hata yaptın ama ben seni yargılamadım. | Open Subtitles | أنتِ أيضاً اقترفتِ أخطاءً ولم أحاسبكِ عليها |
Yani kötü bir şey yaptın. Hepimiz bir sürü kötü şey yaptık. | Open Subtitles | اقترفتِ أمراً سيّئاً إذاً ونحن اقترفنا العديد مِن المساوئ |
Geri dönüşü olmayan bir hata yaptın. | Open Subtitles | لقد اقترفتِ إثماً لا يغتفر. |
bir hata yaptın. | Open Subtitles | أنتِ اقترفتِ غلطة |
Görüyor musun? Ne yaptığının farkında mısın? Kötü bir örnek oluyorsun, be kadın. | Open Subtitles | أنظري ماذا اقترفتِ أعطيت مثلاً سيئاً يا امرأة |
Evet, biliyorum,bir yanlış yaptın. | Open Subtitles | أجل، أعرف، أنتِ اقترفتِ غلطة |
Ben Nate'le seks için hazır olmayı beklerken onunla seks yapmak gibi veya Pete Fairman'ı öldürmek gibi affedilmez şeyler yaptın. | Open Subtitles | اقترفتِ أشياءاً لا تغتفر مثل النوم مع (نايت) بينما كنّا معاً أو قتل (بيت فايرمان) |
- Evet, bir hata yaptın. Lloyd ile birlikte olmalıydın. | Open Subtitles | لقد اقترفتِ خطأً كان عليكِ أن تبقي مع (لويد) |
Özür dilerim ama bir gün sana "Joan, sen hata yaptın" diyeceğimi asla tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | آسفة، لكني لم أظن أبدًا أني سأكون في موضع لقول" "جون)، لقد اقترفتِ خطأً)." |
Az önce çok büyük bir hata yaptın. | Open Subtitles | لقد اقترفتِ خطأ فادح للتو. |
Annene karşı bir hata mı yaptın? | Open Subtitles | -هل اقترفتِ خطأ مع والدتكِ؟ |
- Bayan Florrick, ...şirket bir darboğazda ve bizim ise alabileceğimiz her işi almamız gerek, ...bu nedenle ona bir hata yaptığınızı söyleyin... | Open Subtitles | هذه الشركة في حالة يرثى لها ونحتاج إلى كل عمل يمكننا الحصول عليه لذا, أخبريه أنك اقترفتِ خطأً |