"اقترفه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Yaptığı
• yaptıklarından

Bazen bana Yaptığı kötülükler yüzünden ondan nefret ettim.
أحياناً أكرهه بسبب الإثم الذي اقترفه بحقي

Hayır, hayır. Sana ve şehrime Yaptığı her şeyin cezasını çekmeli.
لا، لا، لا، عليه أن يدفع ثمن كل ما اقترفه في حقّك وفي حقّ بلدتي

Yaptığı şeyden sonra hayatına devam edemezdi.
لم يتحمل المعيشه بعد ما اقترفه

Eğer bir şey olduysa yani senin yaptığın veya onun Yaptığı veya ikinizin birden Yaptığı bir şeyden kaçmaya çalışıyorsan yani duygusal olarak kaçmak istiyor olabilirsin ama tecrübelerime dayanarak eğer birinin arka bahçesinde bir pitbula bakıyorsan yerinde sabit kalman senin hayrına olur.
،إذا حدث شيء أعني، إذا كنتَ راحلاً لتهرب من شيء اقترفتَه أنتَ أو اقترفته هي أو اقترفه كليكما أعني، ربّما تريد الهرب عاطفيّاً لكن بحكم خبرتي

O çaresiz, masum kıza yaptıklarından sonra, seni kim suçlayabilir ki?
بعد ما اقترفه بحقّ تلك الفتاة العاجزة البريئة، من يمكنه أن يلومكِ؟

Cassetti de Yaptığı şey için öldürülmeyi hak etmişti.
...اما كاسيتى... هذا ال كاسيتى فيستحق ماحدث له جراء ما اقترفه

Yaptığı işin sorumluluğunu almak istiyor.
أعتقد أنه يرغب في تحمل عواقب ما اقترفه

Yaptığı şeyin ne olduğunu biliyor. İkiniz de biliyorsunuz.
إنه يعلم ما اقترفه وكلانا يعلم ذلك

Yaptığı şey için ödemesini istiyorum.
أود فقط له أن يدفع ثمن ما اقترفه

Damon hamile bir kadını öldürdü. Yaptığı en kötü şeydi.
قتل (دايمُن) امرأة حبلى، وهو أسوأ ذنب اقترفه قطّ.

Sadece, Peter'a Yaptığı en kötü şeyin ne olduğunu soruyordum.
كنت أسأل (بيتر) توًّا عن أسوأ ذنب اقترفه قطّ.

İnan bana Ellen. Ne Yaptığı umurumda değil.
و ثقي بي يا (إلين)، لا أكترث لما اقترفه

Ama bu, yaptıklarından çok mu çok pişman olan bir eski dost.
لكن هذا صديق قديم نادم للغاية على ما اقترفه.

"Frank Gallo dünya üzerindeki pisliklerden biridir kendisi yaptıklarından hiç pişmanlık duymayan bir sosyopat ve ömrünün geri kalanını hapiste geçirmesi gereken bir hayvandır."
"فرانك غالو) هو حثالة الأرض)" معتل اجتماعياً ليس نادماً" "إطلاقاً على ما اقترفه وهو مسخ يستحق أن يسجن" "طيلة حياته البائسة الباقية