| Ama akım veya film hakkında herşeyi çok fazla bilmiyordum. | TED | ولم اكن اعلم كثيراً عن تلك الحركة .. او الفلم |
| tanrıya şükürler olsun, atletizm dünyasında bu kadar büyük bir adam olduğunu bilmiyordum. | TED | والحمد لله لذلك لانني لم اكن اعلم مدى عظمة هذا الرجل في العالم. |
| Onun bu işin içinde olduğunu bilmiyordum. Size bunun için ne kadar ödedi? | Open Subtitles | لم اكن اعلم انك عملت هذا السيناريو كم دفع لكِ لقاء هذا ؟ |
| Ama o gece hamile olduğunu bilmiyordum. Bu yüzden üzgünüm. | Open Subtitles | ولكن لم اكن اعلم انك حامل , اسفة حيال ذلك |
| O yılın başında çok meşguldüm, ve tek bir kartı tasarlamak ve basmak için ne zaman vaktim olacağını bilmiyordum. | TED | كنت مشغولة جدا في بداية العام ولم اكن اعلم متى سأجد الوقت لتصميم وطباعة معايدة واحدة. |
| O zaman Sergis Bauer'le yürüdüğünü bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اكن اعلم وقتها انها كانت تسير مع سيرجس بوير |
| İlk başta beni eve geri götüren şeyin ne olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | فى البداية, لم اكن اعلم ما هو الشئ الذى جعلنى اعود لبيتى |
| John Elder'ın buralarda olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | انا حتى لم اكن اعلم بأن جون الدر جزء من المهمه |
| Riggs nerede? Nefesini bu kadar tutabildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | اين ريجز لم اكن اعلم انه قادر على حبس انفاسه كل هذه المده |
| Kokteyl partisi vereceğini bilmiyordum. Ben de bilmiyordum. | Open Subtitles | ـ لم اكن اعلم انك ستقيم حفلة الجمعة ـ ولا انا |
| - Süresinin geçtiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اكن اعلم ان صلاحيتها انتهت لم استخدمها مطلقا |
| Neyi kabul ettiğimi bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اكن اعلم .. اي مسؤلية تلك التي انسبها الى نفسي |
| Neyin sorumluluğunu aldığımı bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اكن اعلم .. اي مسؤلية تلك التي انسبها الى نفسي |
| - Ağzının payını verdin, zengin bir adamın oğlu olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد اسكتها يا رجل . ولم اكن اعلم ان صديقي هو ابن رجل غني |
| Sizin California'da yaşadığınızı bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اكن اعلم انكم تعيشون هنا مالذى تفعله هنا؟ |
| Sizi rahatsız edeceğini bilmiyordum ama etmis. | Open Subtitles | انا اسف لم اكن اعلم ان هذا سيضايقك ، لكني فعلتها |
| Vücudumun içinde olduklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | . أنا لم اكن اعلم انه يوجد مثل ذلك الشيء بداخلي |
| Bir kadında bu kadar su olduğunu bilmezdim. | Open Subtitles | لم اكن اعلم ان امرأه صغيره الحجم مثلها تمتلك ذلك القدر من المياه في جسمها |
| Bu konuda hiçbir fikrim yoktu gerçekten. | Open Subtitles | . في الحقيقة , لم اكن اعلم بشأن ذالك من الأصل |
| Bugüne kadar burada olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم اكن اعلم انها هناك الا اليوم اتصلت بسيرينا انها لا تعلم |
| Bu dükkanı iki yıl önce aldığım zaman, elimde olanın farkında değildim. | Open Subtitles | عندما امتلكت هذا المحل منذ سنتين لم اكن اعلم ماذا املك ؟ |
| İstek şarkını bilmediğim için kusura bakma. | Open Subtitles | أسفة لأننى لم اكن اعلم تلك الاغنية التى اقترحتها |
| Beni kendim olduğum için mi sevdiler, güzel olduğum için mi, hiç bilemedim. | Open Subtitles | لم اكن اعلم اذا كانو يحبوني لشخصي او لأنني جميلة |
| Emlak işinin Büro'nun alanı olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم اكن اعلم ان العقار كان جزءً من اختصاص وحدة المارشال |