| Eğer süren dolduğunda, koordinatların diğer yarısı ben de olmazsa, | Open Subtitles | إن نفد الوقت ولم أتلقَ النصف الآخر من هذه الإحداثيّات |
| Onu alıp bizimle bu kayalıkların diğer tarafında buluşmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكَ أن تجلبه وتلقانا في الجانب الآخر من هذه الجروف |
| Bu ele geçirme savaşının diğer ucundaki adamla yaşadığım için. | Open Subtitles | لأنني الآن على علاقة بالجانب الآخر من هذه المعركة |
| Bu ele geçirme savaşının diğer ucundaki adamla yaşadığım için. | Open Subtitles | لأنني الآن على علاقة بالجانب الآخر من هذه المعركة |
| Hattın diğer ucunda kimin olduğuna bağlı. | Open Subtitles | هذا يعتمد على من في الطرف الآخر من هذه المكالمة. |
| Şimdi size bu görüşmenin diğer tarafını göstermenin vakti geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لعرض الجانب الآخر من هذه المكالمة عليكم |
| Evet ama ben de hala vaktin varken sana bu fiyaskoda diğer tarafa geçme şansı veriyorum. | Open Subtitles | ...نعم، لكني أعطيك فرصة لتتقدم إلى الجانب الآخر ...من هذه الفوضى السيئة بينما ما تزال تستطيع |
| Evet de diğer yarısı nerede? | Open Subtitles | أين النصف الآخر من هذه القطعة ؟ |
| Bu resmin diğer yarısı nerede? | Open Subtitles | أين هو النصف الآخر من هذه اللوحة؟ |
| Aslında, diğer tarafta da Tora Bora var. Usame bin Ladin'in yaşadığı söylenen yer. Burası aşiretlerden oluşan bir coğrafya. | TED | في الحقيقة " في الطرف الآخر من هذه الحدود تقع " تورا بورا " تلك المنطقة التي .. يُفترض أن يكون اسامة بن لادن فيها . |
| - Bakın, ben Invercargill'de yaşıyorum. Dünyanın diğer ucunda. | Open Subtitles | حسناً أنا أعيش في إ(ينفيركارغيل) إنها في النصف الآخر من هذه الأرض اللعين |
| Eğer süre dolduğunda, koordinatların diğer yarısı elimde olmazsa LJ ve Sofia, son nefeslerini verir. | Open Subtitles | إن نفد الوقت ولم أتلقَ النصف الآخر من هذه الإحداثيّات فسأقتل (إل. جي) و"السيّدة" |
| Eğer süre dolduğunda, koordinatların diğer yarısı elimde olmazsa LJ ve küçük hanım, son nefeslerini verir. | Open Subtitles | إن نفد الوقت ولم أتلقَ النصف الآخر من هذه الإحداثيّات فسأقتل (إل. جيه) و"السيّدة" |
| Schenk ile masanın diğer tarafında oturmuşluğum var. | Open Subtitles | لقد كنتُ في الجانب الآخر من هذه الطاولة مع (شينك) |
| Bu adanın tam diğer tarafında. | Open Subtitles | بالجانب الآخر من هذه الجزيرة |
| Eğer Dion haklıysa Kolhis ordusu şu dağların diğer tarafında kamp yapıyor olmalılar. | Open Subtitles | ...(إن كان (ديون) مصيباً فالجيش الـ(كيلكوني يجب أن يكون مخيماً على الجانب الآخر من هذه الجبال |