Hayır, ben özür dilerim. Ben de işleri aceleye getirmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا, أنا الآسف لا أريد أن أستعجل الأمور أيضا |
Çok özür dilerim ama maalesef majestelerinin gemisi iki saate kalkacak. | Open Subtitles | أنا في غاية الآسف أيها السادة، لكن أخشى أن أن السفينة صاحبة الجلالة سوف تغادر خلال ساعتين. |
Bunu söylemek için çok geç biliyorum ama özür dilerim. | Open Subtitles | , أدري أنه قد تأخر الوقت كثيرًا لقول هذا ولكني بالغ الآسف |
üzgün olmaktansa güvende olmak iyidir. | Open Subtitles | الآمان أفضل من الآسف هذا ما أقوله دائماً |
Karayiplerde tatilde olduğumuz için üzgün değiliz. | Open Subtitles | حسنا، ليس ذلك الآسف لأننا في الكاريبي |
Kusura bakma, pek konuşma fırsatımız olmadı. Farkındayım. | Open Subtitles | الآسف نحن لَيْسَ لَنا كَانَ عِنْدَهُ a يُصادفُ لكَلام كثيرِ. |
-Selam. Selam. Çok özür dilerim. | Open Subtitles | مرحبا,أنا في غاية الآسف مرحبا,أنا في غاية الآسف |
Çok özür dilerim. Bunun uygunsuz kaçtığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا في غاية الآسف أعرف أن هذا كان مٌحرِجاً |
Kıymetini bilemedim bu yüzden çok özür dilerim. | Open Subtitles | لقد اخذتكِ كأمر مسلم به ولأجل هذا انا في غاية الآسف |
Çok özür dilerim ama bilmek istersiniz diye düşündüm... kızınız şu anda bodrumunuzda seks yapıyor. | Open Subtitles | إنني شديد الآسف إنما أعتقدت إنك ترغب بمعرفة أن ابنتك تمارس الجنس في قبو منزلك الآن |
İşleri berbat edip seni incittiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا في غاية الآسف أني أخفقت و ألحقت بك ضرا |
- özür dilerim, efendim. özür dilemek yetmez. | Open Subtitles | أنا آسف سيدي الآسف غير كافي بني |
Efendim çok özür dilerim. | Open Subtitles | سيادة القاضي أنا في غاية الآسف |
Beklettiğim için tekrar özür dilerim. | Open Subtitles | الآسف ثانيةً لإبْقاء أنت تَنتظرُ. |
Hayır, gitme. özür dilerim. | Open Subtitles | لا , لا ترحلي , انا في غاية الآسف |
Kızının kalbini kırdığım için gerçekten üzgün olduğumu. | Open Subtitles | اني حقا في غاية الآسف لتحطيم قلب ابنتك |
Lütfen onu bu hale getirdiğim için üzgün olduğumu da söyle. | Open Subtitles | -سأفعل وأرجوكِ أخبريهم إنني شديدة الآسف على تسببي بهذا |
üzgün hissediyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اشعر بـ الآسف |
Aslına bakarsan o kadar da üzgün değilim. | Open Subtitles | في الحقيقة، لست بذلك الآسف |
üzgün olabilir. | Open Subtitles | ربما هو ينشد الآسف |
özür dilerim, kusura bakma. | Open Subtitles | آسف، أنا في غاية الآسف |