Gençlerimiz sanatın dönüştürücü elementlerine sığınıyorlar ve ChopArt'ın bunu yapmalarına fırsat verdiği güvenli alana güveniyorlar. | TED | مراهقونا يجدون ملجأً في عناصر الفنون التي قد تغيّر حياتهم، ويعتمدون على المساحة الآمنة التي نوفرها لهم القيام بذلك. |
Robot, farenin sakat bacaklarını kullanmak için her şeyi denemesine izin veren güvenli bir ortam sağladı. | TED | الروبوت يؤمن البيئة الآمنة التي تسمح للفأر للمحاولة بأي شيء ليتم إشراك الساقين المشلولتين |
Ve bence işler karanlık internetteki gibi yaratıcı, güvenli, sansürlemesi zor bir şekilde olacak. Bence gelecek böyle olacak. | TED | وأعتقد بأن أشياءً مثل أسواق الشبكة المظلمة الإبداعية الآمنة التي يصعب مراقبتها أعتقد أنها هي المستقبل. |
Burası da güvenli evlerinden birisi, değil mi? | Open Subtitles | هذا كان من البيوت الآمنة التي يستخدمها أليس كذلك ؟ |
Silahlı bir adama böyle yaklaşmak pek güvenli bir yol değildir. | Open Subtitles | تلك ليست الطريقة الآمنة التي تقترب فيها من رجل مسلّح |
İki adamımızın, güvenli evden silahlı Çinliler tarafından kaçırıldığını gösteren görüntülerimiz var. | Open Subtitles | لدي صورة كاميرا مراقبة من أحد منازلنا الآمنة التي تظهر إثنان من عملائنا يخطتفون بواسطة مسلحين صينيون |
Aradığımız 'güvenli oda'nın önündeyiz şu an. | Open Subtitles | الغرفة الآمنة التي كُنّا نبحث عنها، نحن نقف عليها |
Oluşturduğum güvenli bölgelerden birindeydik. | Open Subtitles | كنا في واحدة من المناطق الآمنة التي أنشأتها |
Her zaman çalıştığımız güvenli organizmalarla çalışırken kazara birinin bir süperböcek yaratması ihtimali gerçek anlamda Sahara Çölünde bir kar fırtınası olma ihtimaliyle eşdeğer. | TED | حسنا، العمل مع الكائنات الآمنة التي نحن عادة نعمل معها، وفرصة حدوث حادث مع شخص ما صنع خطئا مثل، نوعا من الحشرات العملاقة، هذا تقريبا كفرضية حدوث عاصفة ثلجية في وسط الصحراء الكبرى. |
O koruduğunuz güvenli mesafeyi bir an önce aşarsanız çok teşekkür edeceğim. | Open Subtitles | في أي وقت ترغبون أيها الرفاق بقطع تلك المسافة الآمنة التي تحافظون عليها "فسأقدر هذا" |
Sleepy Hollow'u temizlemek istediğini söyledin eski güvenli haline getireceğini. | Open Subtitles | أنت التي قلتِ بأنك تريدين ... (تنظيف (سليبي هولو و إعادتها إلى المدينة الآمنة التي كانت عليها |