İşte bu gerçekten ilginç, Clarice... zamanım da iyice daraldı. | Open Subtitles | الآن , هذا مثير للإهتمام حقاً يا كلاريس الوقت يداهمني |
İşte bu tamamen istemli bir hareket. Bunu daha önce hiç yapmamıştı. | TED | الآن هذا عفوي جداً. لم ترى ذلك يحدث من قبل. |
İşte bu gördüğünüz deneyimleyen benlik ile anımsayan benlik arasındaki çelişki. | TED | الآن هذا هو تناقض مباشر بين نفسية التجربة ونفسية الذكرى. |
şimdi bu Dallas Tiyatrosu. Bizim için çok sıra dışı bir işverendi, | TED | الآن هذا هو مسرح دالاس , وكان عميل غير عادي بالنسبة لنا |
Bilmiyorum, bilmiyorum. Ama Şu anda o kaset benim hayatım. | Open Subtitles | ،لا أعلم، لا أعلم لكن الآن هذا الشريط يساوي حياتي |
İstediğim tarz ev bu işte şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | شاهدْ الآن هذا نوعُ بيتِ أُريدُ. |
Şu an bu gerçekten ilginç görünüyor ama buna biraz sulu boya ekleyelim. | TED | الآن هذا يبدو بالفعل مثيرا للاهتمام، ولكن اسمحوا لي الآن بإضافة بعض الألوان المائية لها. |
Valinin eş ziyaretini yasaklaması zaten yeterince kötüydü, Şimdi de bu. | Open Subtitles | مِن السيء أصلاً أن يَمنعَ الحاكِم الزِيارات الزَوجية، و الآن هذا. |
İşte bu çok etkileyici olmalı. Aristokrasi'nin Etiği. | Open Subtitles | آه , الآن هذا واحد مؤثر جدا وعميق الأخلاقيات لأرسطو |
Hemen karar vermek zorunda değilsin. İşte bu da "Man Made" dosyası. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقرري الآن هذا هو ملف قضيتك. |
Çok güzel. Bak, işte bu bir deve! Sen çirkin ve sağırsın. | Open Subtitles | الآن هذا جمل حقيقي يا لك من قبيح وميت أيضا |
Garrity, işte bu benim deyimimle bir but. | Open Subtitles | كارتي، الآن هذا هو ما أسميه الردف الجيد. |
Bu kadar geniş menzilin olduğu kimin aklına gelirdi? İşte bu mükemmel bir rahim. | Open Subtitles | من كان يعرف ان بكِ كل هذا الكم؟ الآن هذا رحم ممتاز |
İşte bu, az önce bana sunulmasını istediğim türden bir hayalet bilgeliği. | Open Subtitles | الآن , هذا نوع الحكمة الذي اردت منك ان تمنحينه لي من قبل |
İşte bu suça sebep ve öldürme fırsatınız. Bunlar herhangi bir jürinin sizi suçlu bulmasına yeter. | Open Subtitles | الآن هذا دافع، وهذه فرصة، وهذا كافٍ لأيّ هيئة مُحلفين لإدانتك. |
Şimdi, işte bu aradığımız olumlu tutum. | Open Subtitles | الآن, هذا هو الموقف الإيجابي الذي نبحث عنه |
şimdi bu konuda güvenli bir şekilde evine getiriyor, ve o kadar. | Open Subtitles | الآن هذا ينعلق بإعادتها إلى المنزل . بأمان ، هذا كل شيء |
Sarhoş oldun, üzerime sen geldin, şimdi bu benim suçum mu? | Open Subtitles | , لقد ثملتِ . و هجمتِ عليّ و الآن هذا خطأي؟ |
- Eminim Şu anda görmek isteyeceğin en son kişi benim. | Open Subtitles | أنا واثقة أنّي آخر شخص تودّين في رؤيتـه الآن هذا صحيح |
İşte şimdi gerçek bir hacı gibi yaşıyoruz. | Open Subtitles | الآن هذا هذه هي تجربة الحاج صح |
Ama Şu an fark ediyorum ki, Hipokrat yemini mutluluk hedefinden çok daha gerçekçi. | TED | ولكنه يتجلى لي الآن هذا القسم الأبقراطي يحتوي مساعي أكثر واقعية من السعادة. |
Önce Amerika'da ilk seksi paten takımını kurdun, Şimdi de bu... | Open Subtitles | بداية كان لديك أفضل فريق سباق في أميركا و الآن هذا |
Bir de şuna Bak bu da senin şimdiki kocan... | Open Subtitles | هذا كان زوجك الآن هذا هو زوجك الذي قتل شقيقه |