Ve Şimdi herhangi bir yerde olabilir, ve de bunu ona ben yaptım. | Open Subtitles | و الآن يمكنه أن يكون بأي مكان و أنا التي فعلتُ هذا به |
Şimdi o ve diğer araştırmacılar oraya tekrar gidip balıkların bu akustik cennette neler yapmayı seçtiğini inceleyebilir. | TED | الآن يمكنه أن يعود لهذا المكان مع بعض الباحثين ورؤية ماذا أرادت الأسماك أن تفعل بكل تلك العقارات لتطلق فيها أصواتها. |
Şimdi geniş ve karmaşık bir tapınağın yapımı için gerekli olan büyük iş gücünü besleyebilirlerdi. | Open Subtitles | الآن يمكنه أن يغذى القوى العاملة الضخمة التي تطلّبت لبناء هذا المعبد الشاسع و المتطوّر. |
Şimdi ticaretini sonucuna gelebilir ve Amerikan zehrini Gürcistan kanallarından yurduna yollayabilir. | Open Subtitles | ... الآن يمكنه إتمام عمله وجلب السموم الأمريكية وإرسالها إلى موطننا عبر مصادره الجورجية |
Şimdi gerçekten öyle. | Open Subtitles | و الآن يمكنه أن يصبح خفياً حقاً |
Şimdi ise çiftleşme arenasını sergileyebilir. | Open Subtitles | الآن يمكنه أن يستعرض ساحة المغازلة |
Video: Kanzi Şimdi kendi aletlerini yapıyor, tıpkı bizim atalarımızın iki buçuk milyon yıl önce kayaları iki elllerinde tutup birbirlerine çarptırarak yapmış olabileceği gibi. | TED | فيديو: كانزي الآن يمكنه صنع أدواته بنفسه، تماما كما أستطاع الأقدمون صناعتها، منذ ما يقرب من مليونين ونصف من الأعوام -- بأمساك حجر في كل يد، وكحتهما مقابل بعضهما. |
Şimdi dışarıda kime sarılırsa sarılsın! | Open Subtitles | إذن الآن يمكنه الوقوف خارجاً... |
Şimdi yapabilir. | Open Subtitles | الآن يمكنه فعل ذلك. |