Şimdi uçakla bir aort travması gönderiyorlar buraya. | Open Subtitles | ينقلون حالة إصابة بالشريان الأبهر على طائرة ، وهم في الطريق الينا الآن |
Kan damarlarının duvarındaki inflamasyon aort diseksiyonuna yol açıp halüsinasyonlara neden olan bir beyin anevrizmasına yol açabilir. | Open Subtitles | قد تفسر المشكلة الوعائيّة كليهما الالتهابات بجدران الأوعية الدمويّة تؤدي إلى تسلخ الشريان الأبهر |
Nöbetçi Duncan'dı ama aort kapağı ameliyatından bir türlü çıkamadı. Lafı bile olmaz. | Open Subtitles | لكنه علق في غرفة العمليات يقوم بجراحة لصمام الشريان الأبهر |
Çıkan aorta sıkıca yapışmış. Dikkatli ol. | Open Subtitles | إنها ملتصقة للغاية بالوريد الأبهر الصاعد |
Yukarıdan gelen açıyla girip karındaki Aortu parçalamış. | Open Subtitles | على الأرجح أنّ المسار الزاوي نحو الأعلى قد قطع الشريان الأبهر البطني. |
Aortunun bu kadar kırılgan olmadığını umalım. | Open Subtitles | لنأمل ألا يكون الأبهر متضرراً إلى هذه الدرجة |
Çevredeki doku lekelenmelerini temel alarak ölüm nedeninin aort yırtıIması olduğunu söyleyebilirim. Oldukça kan kaybetmiş. | Open Subtitles | بناءً على تلوّن الأنسجة المُحيطة، أقول أنّ سبب الوفاة كان ثقباً بالشريان الأبهر. |
aort damarınızın hokey sopasından daha sert olmasına sebep olur. | Open Subtitles | ومن ثم تجعلها تتصلب وتجعلها مثل الطميّ. ما يجعل شريان الأبهر لديك متصلباً كعصا الهوكي. |
TAVI minimal invaziv bir yoldur değiştirme hastalıklı aort kapak . | Open Subtitles | زرع صمام عبر قسطرة الأبهري, هي طريقة نستطيع من خلالها تغيير صمام الأبهر المريض |
Bebeğin kalbi için çekilen fetal eko, kritik düzeyde aort daralması olduğunu onayladı. | Open Subtitles | تم إجراء صدى لقلب الجنين مؤخرًا للأسف تم التأكد من الإصابة بتضيق الأبهر الحرج |
Ben olsam aort daralması olup olmadığının anlaşılması için kardiyak katater isterdim. | Open Subtitles | أظنني سأحتاج قسطرة قلبية للتأكد من وجود تضيق في الأبهر. |
Yaptığım aort onarımı düşündüğümden daha uzun sürdü. | Open Subtitles | إصلاح الأبهر ذلك استغرق وقتًا أطول مماظننت. |
Bebegin kalbi için çekilen fetal eko, kritik düzeyde aort daralmasi oldugunu onayladi. | Open Subtitles | تم إجراء صدى لقلب الجنين مؤخرًا للأسف تم التأكد من الإصابة بتضيق الأبهر الحرج |
Kurbanın ölümü neredeyse hızlı olmuş, aorta isabet eden tek kuşunla ölmüş. | Open Subtitles | كانت وفاة الضحية شبه فورية، بسبب طلقة واحدة قطعت الشريان الأبهر |
aorta klemp koymaya hazırlan. | Open Subtitles | إستعدّوا لربط المشبك بالشريان الأبهر. |
Ayrıca kaburgası kırıImış ki bu da Aortu parçalayıp ölmesine neden olmuş. | Open Subtitles | وكُسرت أضلاعه ممّا ثقب شريانه الأبهر وتسبب بموته. |
aort'tan çıktığında, bel kemiğine saplanmış ve ordan Aortun merkezine kadar sürüklenmiş olan mermiyi bel kemiğinin olduğu civarda buldum. | Open Subtitles | نزلت لأسفل الشريان الأبهر فاقدة القوة الدافعة باستمرار و لدى خروجها من الأبهر ضربت العمود الفقري ثم تم دفعها لأسفل قاعدة الأبهر |
aortik transeksiyonu kan olmadan mı onaracağız gerçekten? | Open Subtitles | هل سنقوم بشكل جدي بأصلاح قطع في الشريان الأبهر من دون دم ؟ |
Eğer atak, aşağı doğru bir açıyla gelmişse, o zaman keskin alet subklavyan damarını doğrudan aorttan kesmiş olur. | Open Subtitles | لو جاء الهجوم من زاوية مواجهة نحو الأسفل. فكان الطعن ليقطع شريان تحت الترقوة القادم مباشرة من الشريان الأبهر. |
Ana atardamar ve sol akciğer delinmiş. Yuh. Çok kan akmış mıdır? | Open Subtitles | -الشريان الأبهر والرئة اليسرى كلاهما ثقب |