Beyaz kıçlı deli adam. Süslü püslü giyinmiş, Thor'dan bahsediyor. | Open Subtitles | ولد الحمارِ المجنونِ الأبيضِ يَتأنّقُ قومَ بثبات ويَتحدّثُ عن ثور. |
Güncellenmiş ben, tamamen kariyer odaklı Beyaz Saray'ı hedefleyen biri. | Open Subtitles | لا، اجعلني أركز كليا في مهنتي وإطلاق نار للبيت الأبيضِ. |
Mavi meşe ağacı için Beyaz sahada savaşacağız | Open Subtitles | للشجرةِ البلّوطيةِ الزرقاءِ على حقلِ الأبيضِ |
İncilerle kaplı, 20 metre Beyaz saten... saf altından yapılmış... bir göğsünde güneş, diğerinde de ay. | Open Subtitles | عشرون متراً مِنْ الحريرِ الأبيضِ ..مغطى باللآلئِ. مع دوبس صدرٍ علي هيئة شمس في ناحية ..و |
Kaptan Clarence Oveur, Beyaz resmi telefona. | Open Subtitles | النّقيب كلارينس اوفر، هاتف الصالة الأبيضِ. |
Hadi, bu Beyaz ahbap karımdan uzak dursun, yoksa yumruğu yiyecek. | Open Subtitles | جويل، ذلك الرجل الأبيضِ يَجِبُ أَنْ يَبْقى بعيداً عن زوجتِي، |
Kendisinden kaçan yabancı Beyaz yaratığı avlamak için her gün batımı dolaşmaya çıkar. | Open Subtitles | يَخْرجُ كُلّ مغيب شمس للبحث عن الوحشِ الأبيضِ الغريبِ الذي هَربَ منه |
Ama Beyaz kan hücreleri çok fazla. | Open Subtitles | لكن إحصاءَ خليةِ دمِّها الأبيضِ كَانَ عالي جداً. |
Elime bir geçirsem, o Beyaz kıçını koparacağım, Onun. | Open Subtitles | أنا أَعتنقُ الفرصةَ لتَعويق مؤخرةِه الأبيضِ فوق. |
Bana sorarsanız maymunlar büyüleyici yaratıklar özellikle Beyaz olanları. | Open Subtitles | إذا كنتم لا تمانعون قولي يُفترض أن يكون مشهد القرود فاتناً خصوصاً ذلك القردِ الأبيضِ. |
Beyaz maymunun haykırışı olabilir mi? | Open Subtitles | يُمكنُ أَنْ يَكُونَ نداءَ القردِ الأبيضِ للتزاوج |
Tam o sırada Beyaz maymun | Open Subtitles | لو علم مدى قُرْب القردِ الأبيضِ في تلك اللحظة بالذات |
Beyaz maymunu gördüm | Open Subtitles | كَانَ كأنه رجل يشبه القردِ الأبيضِ ونه حوالي 400 باوند |
Sheldon Tercott, CNN, Beyaz Saray'dan bildiriyor. | Open Subtitles | شلدرون تيلكوت، سي إن إن من البيت الأبيضِ |
Beyaz Sarayda 27 kamera var. | Open Subtitles | تَغطّي 27 آلةُ تصوير مداخلَ البيت الأبيضِ |
Bu profesör, hukuku siyah ve Beyaz olarak görenlerin, başarılı olacağını; siyahı beyazdan ayıramayanların, çakacağını; ama siyahı beyazdan ayırmakla kalmayıp, bütün grileri de görenlerin, sonsuza dek lanetleneceğini söyledi. | Open Subtitles | قالَ البعضَ يَرونَ القانون في الأسودِ والأبيضِ. هم يُغرّمونَ. البعض لا يَستطيعونَ الإخْبار الأسود مِنْ الأبيضِ. |
Sonra kalkan Beyaz toz, asla yere düşmeyecek gibi oluyor. | Open Subtitles | الهواءَ يمتليء بالغبارِ الأبيضِ الذي لا يبدو انه سينتهى. |
Gölde balık yerken bile yanına Beyaz üzüm suyu isterdin. | Open Subtitles | حتى في البحيرةِ، حينما كَانَ عِنْدَنا أعوادُ السمكِ، أصررتَ على عصيرِ العنب الأبيضِ. |
Eğer bu tren yolunu, Beyaz Adamlar'ın bedenleri üzerine yaparsak... | Open Subtitles | ويَجِبُ أَنْ نَبْنيه على جسمِ الرجلِ الأبيضِ |
Ve insanların harika Beyaz kafaya ayak bastıklarını. | Open Subtitles | وذلك الناسِ هَبطوا على الرئيسِ الأبيضِ العظيمِ. |