Sen baba-oğul bağı, biliyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم ، لتوثيق العلاقة بين الأب وابنه |
baba-oğul bağını kuvvetlendirmek için kampa gittiler. | Open Subtitles | ذهبوا للتخيم للقيام بتوطيد علاقة الأب وابنه |
Babamı bu baba-oğul olaylarından vazgeçirebilir misin? | Open Subtitles | هلاّ أقنعت أبي بترك أمر تواطد الأب وابنه .. إنه سخيف |
Şimdi bize müsaade edersen bu bir baba ve oğul arasındaki kutsal bir andır. | Open Subtitles | ربماأنتيمحقة،الآن إذاعذرتينا.. فهذه لحظة مميزة بين الأب وابنه |
Son kelimeleri, baba ve oğul arasındaki sevgi bağı hakkındaydı. | Open Subtitles | وكانت كلماته الأخيرة عن الرابط الذي يجمع الأب وابنه |
Babayla oğlu arasındaki sevgi bağını anlamalısın. | Open Subtitles | لا بد أن تفهم رابط الحب الذي يجمع بين الأب وابنه |
Sence baba oğul aynı ayı postunun üzerinde mi yatıyorlardır? | Open Subtitles | أتعتقد أن هذا الأب وابنه يعيشون في نفس الخيمة معاً؟ |
Dün akşam baba-oğul vakit geçirmenize sevindim ama. | Open Subtitles | أنا سعيد فقط أنّك ووالدك تمكنتم من قضاء بعض الوقت بين الأب وابنه الليلة الماضية. |
Ben bunu, baba-oğul vakit geçirmek olarak görüyorum. | Open Subtitles | هذا ما أعتبره وقتًا بين الأب وابنه. |
- Biliyorsun, baba-oğul aktiviteleri. | Open Subtitles | -تعرف ، أمور ما بين الأب وابنه |
Sağ ol Jay ama senin için sorun olmazsa Manny'yi özel bir baba-oğul kutlaması için çıkarmak istiyorum. | Open Subtitles | شكرا لك، (جاي)، لكن إن كنت لا تعارض، أريد اصطحاب (ماني) لاحتفال خاص بين الأب وابنه. |
Walter baba-oğul tatile çıkalım diyordu. | Open Subtitles | (والتر) متحمّس لرحلة بين الأب وابنه. |
Nick, söyler misin, Darling ailesinin avukatı olarak baba ve oğul arasındaki bu önemli mutabakatı nasıl sağladın? | Open Subtitles | أخبرنا يا نك بصفتك محامِ العائلة، كيف تمكنت بالعمل كـ وسيط بين الأب وابنه في هذا الصلح التاريخي؟ |
baba ve oğul arasındaki bu önemli mutabakatı nasıl sağladınız? | Open Subtitles | كيف تمكنت من العمل كـ وسيط بين الأب وابنه في هذا الصلح التاريخي؟ |
baba ve oğul beraber olmalılar. | Open Subtitles | لا بد أن يكون الأب وابنه معاً. |
Babayla oğlu arasındaki sevgi bağını birazcık bilirim. | Open Subtitles | فلا أعرف سوى القليل عن الحب بين الأب وابنه |
baba oğul sohbeti yapıyoruz. | Open Subtitles | ندردش دردشة الأب وابنه فحسب هذان هما رجُلاي |